candır, bu aralar en çok ihtiyacım olandır. eğer aileniz çeşitli baskılarla sizi sıkmıyorsa, özgürlüğünüz fazla kısıtlanmıyorsa ilk tercihiniz bu yönde olsun derim. aileden uzakta, yabancı bir şehirde, yurt köşelerinde sürünmek, tanımadığın 3 kişiyle aynı odada kalmak ya da ev arkadaşlarının sorumsuzluklarına vs. katlanmak zevkli falan değil, söyleyeyim. yorgun argın gelirsiniz okuldan, yemeğiniz evinizde hazırdır. hasta olursunuz, anneniz ilgilenir. çamaşırınız, bulaşığınız adam gibi yıkanır. denemek isteyenler gitsin, görsün ebesinin şeytanını.
yani siz eğer sürekli içip sıçan, eve karı kız atma peşinde olan biri değilseniz, eve giriş çıkış saatleriniz belliyse ailenizin yanında üniversite okumak tam size göredir. tamam okumak için bişeylere katlanıyor insan, sonunda elbette değer. iyi bir iş sahibi olabilmek için, çocuklara iyi bakabilmek için ama bazen insanın sabrı gerçekten taşıyor. sabır sınamak isteyen varsa bir sene devlet yurdunda kalsın derim. ailesinden sıkılan adam gitsin bir sene kyk'da kalsın; uyumak istersin odadakiler ışığı kapatmaz, arkadaş toplayıp muhabbet etmek isterler, sen hasta mısın, ölüyor musun ya da yarın sınavın mı var o adamların umrunda olmaz. film açar, müzik açar senin kafan kaldırır mı düşünmez. uyarırsın, anlamaz. kafa dinlemek istersin, mümkün olmaz. daha sayayım mı bilemiyorum. siz halen sıkılın annenizin siz evden çıkarken "çocuğum sıkı giyin" demesinden.