sakallarını derin bir bakış atarak sıvazladı ve kalkarken; ''hımmm, teklif diyorsun. etme. seviyorsun, sevme.'' dedi.
oğlansa ezikti, o teklifi zor etmişti zaten. kızardı ve son sözlerini söyledi kız masadan kalktığında;
''evet ulan. teklif ediyorum, ettim. seviyorum, sevicem. gidiyorsun, gitme'' dedi. ağlamaya başladı.
kahvehanenin içinde oturan urangu, camdan bunları izliyordu. gitti oğlanın yanına ve dedi ki; ''teklif edilen kızın sakalını sıvazlayıp hım demesi diye bir başlık açmaya yer arıyordum, sağ olsun taşaklı kızmış''
oğlan yıkıldı. bir darbe daha yemişti. ''açma'' diyordu urangu'ya ''dur'' diyordu...