david herbert lawrence

entry8 galeri
    5.
  1. bir freud kokuyor halile belki bu yüzden yakın geldi bana bilmiyorum ama varoluş ve aşk gibi ultra soyut şeyleri ete kemiğe bürüyüp somutlaştırabilmiş.

    Seninki huysuz bir acı,
    Oysa benim de yüzüm kara;
    Sevgin köklüydü, eksiksizdi senin,
    Benimki güneşe doğru büyüyen
    Tutkusuydu çiçeğin.

    Beni araştırıp tanıyacak güçteydin,
    Tomurcuklarımı bir bir açacak;
    Çektin uykulardan aldın ruhumu,
    Acıyı duyar ettin
    O zaman tökezledim?

    Koyun koyuna sevemedim seni,
    Sevmeyi istediysem de.
    Öpüştük, belki de öpüşmemeliydik.
    Boyun eğdin, kendimizi son bir denedik,
    Beceremedik.

    Sen yalnız dayandın, böylece
    Çökerttin usta direncimi.
    Okşamamla titremedi hiç tenin;
    Bu yüzden gereken son ince acıyı da
    Sana çektiremedim.

    Güzelsin, alımlısın
    Ama donuk ve tutuksun etinde;
    içine işleyebilseydim eğer
    O dikenli acının olanca şiddetiyle,
    Işıyan bir ağ çıkardı belki

    Renkli bir pencere gibi; tenini
    Yakıp geçti en güzel ateş,
    Kurtardı çürümekten, arıtıp
    Kutsadı onu yeni bir duyarlıkla.
    Ama kim alır şimdi seni yeniden?

    Kim yakıp kurtarabilir seni
    Etinin ölümünden, çürümesinden?
    Artık söndüğüne göre benim de içimin ateşi,
    Hangi erkek eğilir sürüp çıkarmak için
    Etinde haykıran çarmıhı şimdi?

    Sessiz, neredeyse güzel bir şey yüzün,
    Baktıkça utanıyorum,
    Seni bütün yalımların içinden
    Kurtarıp çıkaracak kadar
    Amansız olmalıydım.
    0 ...