önce tanım; arkadaşınkinin arkadaşa kalktığı üstelik bir de aktığı maç olmuştur...
bir hafta öncesinde oynanan fener-panathinakos maçına gitmiştim. kendi sahamızda yunanlıları yenemediğimiz için fenere çok kızdım ve gitmeyi düşündüğüm halde galatasaray maçına gitmedim. doğuş üniversitesi nde ikinci öğretim muhasebe okuyordum o zamanlar. maçın olduğu akşam 7'den 10'a kadar inkılap tarihi dersimiz vardı. hocayı ve dersi seviyordum. zaten fenere de kızgındım. maçı izlemek yerine dersi tercih ettim. allahım etmez olaydım. turkcell'in o günlerde yeni yeni hizmete soktuğu -ya da en azından benim yeni öğrendiğim- gol mesajları olayı sınıfta bz fenerlileri coşturdukça coşturuyor, tuncay, ortega, serhat derken sınıfta yer yerinden oynuyordu. asker disiplinine haiz general franco ciddiyetindeki hocamızda sıkı fenerli çıkmasın mı? inkılap tarihini bıraktık sınıfta makara yapıyoruz. sözün özü çok keyifli bir akşam olmuştu. ayrıca o gece kızdırdığım galatasaraylı hatunlardan birisi sonra yarenim oldu ma fazla da yürümedi. hayatımda canlı olarak izleyemediğim için çok şey kaybettiğimi düşündüren ama öte yandan da izlemediğim halde bu kadar keyif veren başka bir maç olmamıştır.