yazarları en çok yaralayan insanlar

entry1 galeri
    1.
  1. yazarları, manevi açıdan en fazla yaralayan insanlardır.

    bazıları için eski sevgili, bazıları için bir dost, bazıları içinse aile bireyleridir.

    benim için ailem oldu sanırım. insanın ailesinden böyle bahsetmesi nankörlük olarak düşünülebilir belki de; ama gerçek "ben"i tanıyan kimse olmadığı için sözlükte, rahatça yazabilirim sanırım.

    üniversiteyi, abimin maddi ve manevi desteği sayesinde okudum. Ama ben de bu iyiliğe karşılik deli gibi ders çalıştım. Nitekim okul 5.si olarak da bitirdim üniversiteyi. he ilk 3 bile değil ama yine de önemli bir sey sayılabilir, bana yapılanları karşılıksız bırakmadığımı aileme göstermek adına.

    Bu arada devletten aldığım burs kartını sadece 1 ay gördüm. Sonrasında onu da abime verdim. Nasılsa bana sıkıştığım zaman para gönderiyor diye. 4 yıl kulandı onu. Ben de özel derslerle ve burslarla geçiniyordum. Tabi kredi kartı borçlarımı ödüyordu abim de.

    Sorunsuz biten üniversiteden sonra hemen atandım boğaza karşı bir okula. Zorunlu hizmetti üstelik. şanslıydım. Daha seminer dönemindeyiz abim aradı: "Maddi durumum kötü, kredi çek bana"

    - Abi, dedim. Ben daha kalacak ev bile bulamadım. Gaziosmanpaşa'dan gidip geliyorum okula. falan fıstık dedim. Neyse abimle, onlara her ay belli miktarda para göndereceğimi söyledim ve böylece kapattık kredi mevzusunu.

    istanbul'da kız başımıza elimizde 1.100 lira ile ev tuttuk ama yatağımız bile yok. O gece ev arkadaşım ile salonun ortasında yerde yattık. Kalan para ile ertesi gün yatak aldık. Para tükendi ve yiyecek için pek para ayıramadık o ay. Ne bulursak onu yedik. Ben kararlıydım aileme yük olmayacaktım. Bu yüzden onlardan bir kuruş istemedim ve bu olanlardan onların haberi hiçbir zaman olmadı.

    Heh, tabi şimdiki aklım olsaydı kredi filan çekerdim de aklımıza gelmedi o zamanlar. 3 ay çamaşır makinemiz, buzdolabımız bile yoktu. Elimizde yıkıyorduk çamaşırları. Bi komşudan rica etsek o bile yıkardı ama söyleyemedik işte.neyse sonra benim yine özel dersler çıktı filan durumum düzeldi maddi açıdan.

    aileme her hafta para gönderdim. ama bunlar 200-500 tl civarındaydı. ayda en az 800-1000 tl. gönderiyordum ama parça parça gönderdiğim için o paralar pek görünmüyordu. Babam "Ne o öyle dilenciye para verir gibi.." dedi. Erkek kardeşimin kişisel ihtiyaçlarını da karşılıyordum; kıyafet filan. Geçen yıl bana "abla 2 yıldır çalışıyorsun elinde ne var" dedi. Bir şey diyemedim.

    ben para da biriktirdim bu arada. Anneme çıtlattım biraz. O da abime söylemiş. Abim aylarca konuşmadı benimle. Ben elimde avucumda ne varsa verdim. Abim konuşmaya başladı. Sonra benim bir altın kolye aldığımı fark etti abim. Yine konuşmadı. Ta ki, benden kredi çekmemi isteyeceği güne kadar. Aradı beni ve 100 bin lira kredi çekmemi istedi. "What the fuck" diyemedim. tamam, dedim.

    Allah'tan banka 25 bin verdi de yırttım o kadar borca girmekten. Yoksa ömrü billah sürünürdüm. 14 aydır, ayda 1.200 tl ödüyorum. Bu arada ailemin ve üniversiteye başlayan erkek kardeşime de yardım etmeye çalışıyorum. Abim geçen aylarda anneme; ".... de ayrı bir dert" diyordu benim için. Çok üzüldüm. Yine bir şey diyemedim.

    Abim zengin olma uğruna aileyi bataklığa doğru itme çalışmalarına hız kesmeden devam ediyordu bu arada, ticari faaliyetleri ile. Salça imalatı yapıyorlar. Benden 15 gün izin almamı istedi. Mümnkün olmadığını söyledim. Abim aylardır konuşmuyor hala benimle...

    Uzar da uzar... Demem o ki; aieniz dahi olsa gereğinden fazla kendinizi ezdirirseniz, kendinize bir hayat kuramazsınız. Ben hala kredi ödemeleri ile uğraşıyorum ve evlenmeyi düşünemiyorum bile bu borçlarla. bazen, hayır demeyi bilmeli insan; ailesi dahi olsa.
    0 ...
bu entry yorumlara kapalı.
© 2025 uludağ sözlük