kebabın kilosu 75 lira olan, boka dönen şehir. ana caddeye ışıklarla türk bayrağı yapmışlar, bildiğiniz hakaret. ortasına da bir saat koymuşlar. Her yer ledlerle çevrili, saatin içi karanlık. cadde zaten tek gidiş tek geliş, ortasına da çit çekip -vatandaş geçmesin diye-, kocaman saksılar koymuşlar, aman tanrım didim, rezalet halde ana cadde.
bir yeşilırmak'ımız var, bok götürmekte. kenarına kurulu parktaki lambaların beşte dördü yanmıyor, geri kalanın da yarısı, yani toplam lambaların onda biri yetersiz aydınlatıyor. yani her on lambadan biri kullanılabilmekte parkta.
liseli kardeşlerimiz(!)e sakın değmeyin, saplarlar. ayrıca kendileri bankların oturma yerlerine değil yaslanılan yerlerinin üstüne oturmayı ve orada çekirdek çitlemeyi çok severler. evlerden ırak. park ile ırmak arasındaki kaldırımın park tarafına yürüyüş yolu yapıldı, sabah ve akşam saatlerinde koşan amcalar gözlemlemek mümkün. gençler yapınca bön bön bakarlar ama.
tokat şehrinin bütün boktan insanı namık kemal okulundan çıkar. (statüsünü bilmiyorum) şehrin en lüzumsuz çocuklarını yetişiren okulun başarısı yerlerde ama öğretmenlerini çok severim.
kaldırımlar kırmızı kare taşlardan gri - siyah mermere geçiş yaptı. ortasına da engelliler için sarı şerit taşlar koyuldu ama ne yazık ki şehrimizin zihinsel engelli insanları kullanmakta onu.
sokak aydınlatmalarının tepesinde gül figürü var, mal gibi durmakta.
gece hemen bir sokak arkaya giderseniz tehlikedesiniz demektir. zaten şehirde gece hayatı yok, bir disko var o da saat 12'de bomboş kalıyor.
neyse, güncel halini geçelim, dedim mi bilmiyorum, kebap 70-75 lira civarında 1 kilosu, ki zaten 1 kiloyla 2 kişi doyar. zorlasan 3. ama yiyin yani. altındaki lavaş için bile alınır bu.