ulu önder olabilmek için bir şeyleri sıfırdan inşa etmek, bazı şeylerden ödün vermek, hatta ve hatta hayatını ortaya koymak gerekir. kefenimizle geldik deyip 3 milyarlık saraylarda keyif çatmakla olmaz.
bir tarafta padişahın kulları olan bir halka kendi önderini seçebilme hakkı veren, bu hakkı verebilmek için silah kuşanıp cepheden cepheye koşan bir "adam". diğer tarafta da bu hak ile başa gelen ve halkın yarısının nefret ettiği bir vatandaş.
bir zamanlar, bu dijital tartılar daha piyasaya çıkmadan önce "orospu çocuğu esnaf" diye anılan esnafların dükkanlarında hileli tartılar olurdu, 1 kiloyu 3 kilo diye itelerlerdi millete. bildin mi?
heh işte anca vicdan ve akıl terazisini o esnafların kullandığı gibi kullanan insanlar aynı kefeye koyup eşit seviyede tutabilir bu iki insanı.
