Keşke biraz daha uzun olsa ve bu tür kitapların da filmi çekilse dedirten alper canıgüz romanı. Onur Ünlünün elinde çok güzel film olur.
Bazı iç konuşmalar acayip güldürüyor. Diyaloglar da güzel. Örnek kısa bir bölüm yazayım:
Bir de Sekreteriniz sokağın adını vermemiş
Sekreterim mi? Sen bisiklet tamircisinin çırağı değil misin?
.
Hector cebinden çıkardığı mendille alnındaki teri silerek az önce adamın çıktığı kapıya doğru ilerledi. Demek buralarda bisiklet tamircisi çıraklarının otuz beş yaşlarında olması, beyaz keten takım elbiseler giymesi ve Avrupadaki modaya uygun açık renk camlı güneş gözlükleri takması beklenebiliyordu *