Bir süredir içinde bulunduğum durum. Aslında arka planında yaşanan çok şey var. Fakat şu zamana kadar geçiştirdiğim her şey birikti ve ben artık bu durumu kabullenmeye başladım.
Şehir değiştirdim, üniversite için. Haftada bir iki defa uğruyorum. Geriye kalan tüm vaktimi telefon karşısında harcıyorum. Sabah akşam, haftaiçi/sonu. En sevmediğim yemekleri bile yemeye başladım, sadece doymak için. Zevk almıyorum hiçbir şeyden. Sabah uyandıktan 1-2 saat sonra halsizlikle karışık isteksiz hal içime çöküyor, bi çıkış yolu bulamıyorum. Bir amaç bulamıyorum kendime, bir şeyle meşgul olamıyorum. Sanki tüm enerjim yerin altına doğru süzülüyor. insanın aklına gelmeyecek derecede saçma, anlamsız şeyler düşünüyorum, planlıyorum. Kendimle konuşuyorum, çok fazla değil.
Dizi izlemekten çiğerim soldu, zaten çoğu zaman ekrana bile bakmadan konuşmaları dinliyorum. Hayatımda sahip olduğum kimseyle iletişime geçmiyorum. Geceleri uyumaya defalarca niyetlenip sonra tekrar telefona dönüyorum. Avizedeki mavi ışık sabaha dek açık, karanlıkta daha da rahatsız hissediyorum kendimi. insanları ciddiye alamıyorum, gülme isteği geliyo onları dinlerken. Akşamları sürekli tık tık tık sesleri duyuyorum, kaloriferden geliyor gibi ama su sesine benzemiyor, sanki yeni evli bir çift aşk icra ediyorlar kimi zaman alt katta kimi zaman üst çapraz. Erkek pek fazla performans gösteremiyor sanırım, her neyse. Sabahtan bir eminem şarkısı açıyorum, akşama kadar sıkılmadan dinliyorum. Hala rap god çalıyor.. Sondaki süpersonik hızlı kısmı sevdim özellikle.
Bir kurtuluş, çıkış yolu arıyorum. Ankaradaki kursları araştırdım biraz, ne yapabilirim bilmiyorum..