yabancısı olduğun şehirde, bindiğin dolmuş şoförü sana derinden derine hissettirir bu hissi. ağabey ibni sina'da bırakır mısın, yabancısıyım da ben kaçırabilirim, dersin. sonra şoförün hemen arkasındaki koltuğa oturur ürkek ve kaçamak bakışlarla arada bir ona bakarsın. tabi etrafına da. yol boyunca aklında olan tek şey şoförün seni unutmaması olur. unutulmaktan korkmak acıdır. insan bineceği yeri ya kaçırırsa?