Bir öğretmenin başına gelebilecek en komik aynı zaman da rezil bir olayın baş aktörü oldum. Pişman değilim.
11. Sınıftaki bir öğrencimizin ayağı kırıldığı için üçüncü kattaki sınıfına çıkmakta zorluk çeker. Bunun üzerine okul idaresi zemin kattaki bir sınıf ile bu öğrencimizin sınıfını geçici olarak değiştirir ki bu öğrencimiz merdiven çıkma zahmetiyle uğraşmasın. Fakat idare bu durumu öğretmenlere haber etmeyi unutmuştur. Buraya kadar her şey güzel. Asıl olaylar bundan sonra başlıyor...
Aynı zamanda bu rezil olayın baş aktörü olan bu yazar da bir gün öncesinde pansiyonda 24 saat nöbet tutmuştur. Ertesi gün ise kat nöbeti vardır. Üstüne bir de 6 saat derse girince kafa iyice pelteleşmiştir. Öğretmen olan arkadaşlar beni daha iyi anlayacaktır.
Her neyse... Son saatlere yaklaştıkça kafa iyice uçmuş gitmiştir. Her zamanki gibi 9-g sınıfındaki dersi için zemin kattaki sınıfa gidilir. Bir tuhaflık vardır: normalde gürültüsü 3. Kattan duyulan bu sınıftan çıt çıkmamaktadır. Bu konunun fazla üzerinde durulmaz ve kapı açılır sınıfa girilir. içeride tarih hocasının olduğu görülür. Sürekli olduğu üzere sınıfa bir duyuru yapmak için geldiği sanılır. "Ben de sınıf niye bu kadar sessiz diyordum meğer siz varmışsınız ehe ehe" diye espri bile yapılır ve hiç istif bozmadan gidip öğretmen masasına oturulur. Tarih hocası da sessiz sakin bir adamdır ve kısık sesle bana olayı izah etmektedir. Çocuklar ise mel mel olan biteni anlamaya çalışmaktadır. Yaklaşık beş dakika sonra anca kafa idrak eder. Sınıf kahkahaya boğulur. Sen de tutamazsın kendini katıla katılan çıkarsın sınıftan.
Sonra dersin olduğu sınıfa gidilir. Şakayla karışık çocuklar azarlanır "bana niye söylemiyorsunuz sınıfların değiştiğini" diyerek... Ama olan olmuş mallık tarihime bir olay eklemeyi daha başarmışımdır.