Bir gece balkonda, akşam yemeğine gelecek olan bir ceylanyüzlüye mum ışığında yenmek üzere güzel bir şarap sofrası hazırladım. Balkon mermerinin üzerinde de zor zamanlar için kağıt havlum hazır bekliyordu. Tam masada oturmuş; peynirleri, yok böyle daha şekil oldu, yok şöyle daha şekil oldu diyerekten yeniden yeniden tabağa dizerken, telefonum çaldı. Arayan ceylanyüzlüydü ve bir işi çıkmıştı.