saf ve masum anadolu köylüsü mitini bu geçen yüzyılın başlarında yıkan hikayalerden müteşekkil, imparatorluğun son yıllarında, taşra bürokrasisi ve köylüsü üzerine serpilmiş ölü toprağı ve miskinliği bugünün diliyle anlatan çok güzel bir kitap. aslında yatık emine'nin hakkı olan ekmeği gaspedip, ona vurdukları ''fahişe'' damgasıyla ölüme terkeden anadolu köylüsü, bize taşranın kendine has bir zulümkarlığı olduğunu anlatıyor. ayrıca 6-7 eylül ile beraber nihayetine eren sermayenin yerlileştirilmesi politikası ve köyün kente akmasıyla oluşan bugünün yüzde ellisini teşkil eden köylü kurnazlarının arkaik dönemlerini anlatıyor.