bu isveç sağlık bakanı mevzusu da aşk denen zımbırtının nasıl bir illüzyondan ibaret olduğunun en güzel örneğidir işte.
bu adam yoldan geçen sıradan bir insan olsa, onu da geçtim asgari ücretle çalışan bir garson vs olsa kafayı çevirip bakmayacak insanlar hem yabancı hem de bakan olunca boka üşüşen sinekler gibi tepesinde bitiyorlar hemen.
sizin aşk dediğiniz şey fiziksel beğeni + sosyal statü + biraz da çeneye bakıyor. aşk diye yücelttiğin yere göğe sığdıramadığın şey bunlardan ibaret işte. bunlara sahip olup biraz da birlikte zaman geçirip alışkanlıkla perçinlediğinizde leyla oldum, mecnunsuz yapamam triplerine giriyorsunuz.
e oldu ki ayrıldın. 3 ay sonra başkasına aşık oluyorsunuz. ne kadar yüce bir duygu değil mi?
hanginiz cahil bir insana aşık oldu bugüne kadar? ya da hanginiz size göre 2-3 gömlek daha çirkin bir insanı sevdi? sevemez, donanım olarak size en yakın hatta mümkünse daha yukarıda olan insanların peşinden koştunuz hep. bu da ortalama bir güzelliğe ve kültürel birikime sahipseniz ülkenin neredeyse 3'te birini sizin potansiyel sevgili adayınız yapıyor. o olmasa da iki gün sonra başkası olacaktı yani. oluyor da nitekim. ayrılıyorsunuz 3-5 ay sonra hoop başkası geliyor.
bu insan denen yaratığı yaşatmayacaksın bu dünyada amına koyim. sinirlerim boşandı!!!