şimdi; siz içeriyi doldurmuşsunuzdur, iki kırığınız vardır. rakip ise altı kapısını kapatmış bir dışında her yeri doldurmuştur ve birde açığı vardır. siz sadece bir kırığınızı bir atarak içeri sokarsınız. onun zar hakkı yoktur siz devamlı atarsınız ama bir türlü bir gelmez... onsekizde bir ihtimal olmasına karşılık siz 108 kere de atsanız gelmez o bir...
yapacak bir şey yok, oyuna başlanmıştır bir kere... bırakılmaz...
her ne kadar sıksa da, devam edilir... belki bir gelir de kalınan yerden devam edilir diye...
ha bir gelir gelmesine de, sonra devam edebilmek için yine karşı tarafın oyuna girmesi beklenir... siz açık vereceksiniz ki içeriden, o girebilsin... birkaç kırık daha verirsiniz!
sonuç mu? kalbini koltuğunun altına sıkıştırırsın... oradan oyun almayı düşünmedin değil mi?
önemli olan oynamaktı...
--spoiler--
uğruna dertlere düştüğüm sevgili,
bir başkasına tutulmuş; o da dertli...
derdimin dermanı kendi derdinde,
hekim hasta olunca kime gitmeli? *
--spoiler--