birgün iran imparatoru şah ismail, kanuni sultan süleyman a oldukça değerli hediyelerle dolu bir sanduka yaptırıp gönderir. elçiler sandukayı kanuni nin huzurunda açarlar. o da nesi? altın yaldızlı kaftanlar, mücevheratlar falan derken sanduka içerisindeki eşyalar çıkarılırken iğrenç bir kokuda peydah olmaya başlar. bütün eşyalar sırayla çıkarıldıktan sonra bakılır ki en altta insan dışkısı vardır. muhafızlar iran elçilerini öldürmek için kanuniden emir beklemektedirler ki kanuni bunu yapmaz elçileri geri gönderir ve sadrazam ı yanına çağırarak "paşa paşa! ismail e osmanlıya yakışır bir hediye gönderelim" der. bunun üzerine muhteşem bir sanduka yapılıp iran a gönderilir. şah ismail in önünde açılmaya başlanır. kaftanlar, kılıçlar, gerdanlar vs vs derken sandukadan hoş kokular gelmeye başlar. ve en altta en muazzam gül kokularıyla kaplı türk lokumları belirir. burcu burcu kokmaktadırlar. ve en son, sandukanın dibinde bir not yazılıdır. yazıyı muhteşem kanuni sultan süleyman han yazmıştır ve şöyle der: "ismail, herkes yediğinden ikram eder!"
görüyorsunuz değil mi sevgili sözlük yazarları? bunu duyunca koptum. öyle bir konum ki muazzam bir soğukkanlılık , muazzam bir zeka istiyor bu devlet yöneticiliği. ben olsam o nota şöyle birşey yazardım gibi geliyor.
-bak olm senin ananı bacını s.kerim akıllı ol. ismail sensin gönderdiğin hediyelerde sana girsin. p.ç misin lan!!! sevgilerimle c.