hdp nin çağrısı

entry1 galeri
    1.
  1. "çağrı" adı üstünde davettir.
    HDP başkanının "çağrısı;
    nişana davet, saat 11 e kahve sohbetine değildi bu daveti. sokağa yapılan bir çağrıydı.
    iyi yankı buldu davet. her ne kadar ama biz böyle olsun istememiştik deseniz de, davete icabet edenler, yani sokak daima kabaran kendiliğinden öfkesiyle katılır çağrıya. cevabı "kendince", kendine göredir.
    hele ki; bahanesi olan kobane için; kobane düşerse ankara da düşer denilmişse bir yerlerden, bu davet allı pullu bir hükumet darbesine dönüşüverir.
    devletle oyun olmaz. ha ben "oynarım", oyuna davet ederim onu, bunu, herkesi dersen; ya tahkimatını iyi yapmış olacaksın, yada tıpkı bu gün gibi şaşkın ördekleri oynayacaksın.
    tutmayın beni diyeceksin, acemi sokak kabadayısı misali; yada bıraksaydınız, tükürüğümüzle boğardık kof kahve sohbeti edebiyatı yaparsın.
    yüz yılık didişe çözüm arayışını oyalama diye aşağılayacaksın, sonra çıkıp çözümün devlet tarafı bize yol haritasının taslağını verdi diyerek yaman bir çelişkinin göbeğinde bulacaksın kendini.
    ortalığı yangın yerine çeviren çağrı vandallığının ardından devletin kendine has refleksif davranışıyla karşılaşınca bu ne diyeceksin. bu ne? evet düne kadar yukarıya dönük demokrasi ibresinin, geriye çevrilmesi. bu nereden çıktı diyeceksin? vandallığı unutur kurnazlığa düşeceksin.
    kardeşlikler; mutabakatlar, öyle keyfi davranışlara tahammül etmez. bunu bilmeyecek kadar siyasetten uzaksınız; yada oyunu sanki karşı taraf bitiriyormuş kurnazlığı içindesiniz.
    Adalının sesi, uyarısı; ankaranın iradesi sayesinde çözüm; bu kavşağı da dönebilir. lakin her kabın bir istiap haddi vardır; bunu akıldan uzak tutmayın lütfen.
    0 ...
bu entry yorumlara kapalı.
© 2025 uludağ sözlük