tuğba karademir adı pek çoğu için hiçbir şey ifade etmemektedir. tamam, buz pateni belki de ata erkil bir aile yapısını magandalık bağlamında üst seviyelere taşımış bir ülke için çok da hareketli ve yeterince sert bir spor değil. futbolun estetiği(!) üzerine sönük kalan bir spor dalı olduğu içindir belki de. ancak onu tanıyanlar ne denli zor bir işe imza attığını bilirler. 3-4 sene öncesine kadar adı bile telaffuz edilmeyen bu sporda biz daha bilmezken bayrağımızı ulusal platformlarda dalgalandırmıştır. ama tuğba'nın bilinmeyen bir yanı daha var. ülkemizin karanlık, acınacak hatta tükürülecek bir yüzünü göstermesi. emsali defalarca yaşanmış bir olay aslında bu yine. bu kızımız devlet güvencesi olmadan bu müsabakalara girmekte ve herhangi bir amatör futbol takımında kadrolu çalışan sporcu kadar bile maaş almamaktadır. oysa ki zamanında kanada'nın bayrağı altında çalışması teklif edilmiş ve karşılığında da ev araba ve dolgun maaş ile eminim ki şimdikinden çok daha etkin çalışma koşulları vaad edilmişti. bunlar bir yana öncelikle kanada saygı teklif etmiş. yaptığın işe saygı duyuyoruz, daha iyisini yapabileceğine inanıyoruz demiş. ama kendi ülkesi, kendi hükümeti, kendi yönetimi ne yapmış!? gerçekten... ne yapmış??