kısmen doğru kısmen de yalnış bir önerme.
2 örnek ile neticeye bağlayalım.
Avrupa olmasa müslümanlar gelişirdi; akşemseddin (fatih sultan mehmedin hocası) virüs ü bulmuştur. Çok güzel amaçlara hizmet edecek olan buluş tabi bizim millet olarak vurdum duymazlığı ile tarihin tozlu raflarında yerini almıştır. Avrupalı biri bunun adı pastore dir. Bu adam demiş ki okumuş osmanlı literatürünü virüs diye bir şey var ben buldum. Avrupa açlığını bilim ve onun garantisi patent denen şey ile paranın afedersiniz amına koymuş ve hala koymakta. Çok şey var söylenecek.
Bi yönüyle ise red house yi herkes bilir amerikan ıngilizcenın en büyük sözlüğü içinde 1 milyon adet kelime vardır. Burada zamanının en yüce devleti olan devleti aliyye yani osmanlı devreye giriyor. Ilk çıkan red house sözlük ıngilizce ve osmanlıca basılıyor. Bu ne demek oluyor red house denen adam osmanlıca biliyor ve osmanlı literatürüne vakıf. Red house denen ecnebi abdülhamit in mütercimı yıllar yılı osmanlı devletinde çalışmış kadrolu memur bu muazzam medeniyetin cevherini almış batının zekası ile pazarlamış dünyada hala en çok satan sözlük unvanına sahip.
Hala da yeni kelimeler eklenmektedir ilgililerin nazarını celb edecek ise eğer gidip çavdar tarlasının ıngilizce kelime anlamını kurcalasınlar.
.
Biz millet olarak denizdeki balık gibiyiz medeniyetimizin kıymetini bilmedik bilmiyoruz da.
Hala vagonlar dolusu osmanlı arşivini vagonu 5 kuruştan satan enver paşa zihniyeti var.
