ateistlerin yaptığı kitlesel katliamlar

entry65 galeri
    33.
  1. komünizm nedir?

    --spoiler--
    Komünizm ( Latince kökenli
    communis - ortak, evrensel); üretim
    araçlarının ortak mülkiyeti üzerine
    kurulu sınıfsız , parasız ve devletsiz
    bir toplumsal düzen; ve bu düzenin
    kurulmasını amaçlayan toplumsal,
    siyasi ve ekonomik bir ideoloji ve
    harekettir. Sadece üretim araçlarının
    ortaklaşalığına dayanan sosyalizmden
    ayırt edilmesi gerekir. 20. yüzyılın
    başından beri dünya siyasetindeki
    büyük güçlerden biri olarak modern
    komünizm, genellikle Karl Marx 'ın ve
    Friedrich Engels ’in kaleme aldığı
    Komünist Parti Manifestosu ile
    birlikte anılır. Buna göre özel
    mülkiyete dayalı kapitalist toplumun
    yerine meta üretiminin son bulduğu
    komünist toplum gerçektir.
    Komünizm'in temelinde yatan sebep,
    sınıfsız, ortak mülkiyete dayalı bir
    toplumun kurulması isteğidir.
    Sınıfsız toplumlarda en genel
    anlamıyla tüm bireylerin eşit olması,
    karşıt görüşlüleri için "ütopya" olarak
    atfedilir ve zorla yaşanmaya
    çalışılırsa kaosa yol açacağına
    inanılır. Paris Komünü, komünist
    sistem yaşayabilmiş ilk topluluktur.
    Bunun dışında Mahnovist hareket
    öncülüğünde Ukrayna ve ispanya iç
    savaşı sırasında Anarko-komünist
    hareketle şekillenen (yaklaşık 4 yıl
    sürmüştür) toprakların
    kollektifleştirilmesi esasına dayalı
    olarak komünist topluluklar da
    kurulmuştur.
    Komünizmi savunan akımlar arasında
    en yaygını Leninizm (Marksizm-
    Leninizm)'dir. Marksizm-Leninizm'e
    göre komünizme giden süreç
    burjuvazinin ortadan kalkmasını
    sağlayacak olan proletarya rejimi
    başlatılacak ve ardından
    komünizmin hazırlayıcısı sosyalizm
    aşamasına geçilecektir. Marksist
    kuramda son aşama olan
    komünizmin gerçekleşmesiyle devlet
    ortadan kalkacaktır.
    Leninizm dışında iki komünist akım
    daha bulunmaktadır. Bunlardan ilki
    Marksizm'in temel görüşlerini
    benimseyen fakat Leninist modelle
    komünizm hedefine
    ulaşılamayacağını iddia eden sol
    komünizm veya konsey komünizmi
    olarak adlandırılan akımdır. Lenin'in
    "Sol Komünizm: Bir Çocukluk
    Hastalığı" adlı eserine cevaben
    yazılan Herman Gorter'in "Yoldaş
    Lenin'e Açık Mektup", Gilles Dauvé ve
    François Martin 'in "Komünist
    Hareketin Güneş Tutulması ve
    Yeniden Ortaya Çıkışı" isimli kitaplar
    bu akımın takipçilerinin yarattıkları
    eserlerdir.
    Diğer bir komünist akım ise anarşist
    komünizm 'dir. Anarşizmin bireyci ve
    kolektivist akımlarından ayrılan
    anarşist komünizm fikri, komünizme
    devlet aygıtını ele geçirerek
    geçilebileceğini reddeder ve bunu
    savunan Marksizm'i eleştirir. Peter
    Kropotkin, Nestor Makhno, Errico
    Malatesta, Carlo Cafiero anarşist
    komünizm düşüncesinin temellerini
    atan düşünürlerden ve eylemcilerden
    bazılarıdır. Anarşist komünizm,
    anarşizm'den "sınıf" gerçeğine göre
    hareket etme ve örgütlenme
    temelinde ayrılır. Savunucuları
    komünizmin, bilimsel sosyalizm
    olmadan gerçekleştirilebileceği
    üzerinde birleşir. Anarşist
    komünizm, devlet'in kapitalizm için
    bir kılıf olduğunu ve bu yüzdende
    sınıfsız bir topluma gidilecek süreçte
    kullanılmasının sonucunda
    "diktatörlük", "devlet kapitalizm"i ya
    da "bir sözde zümrenin, toplum
    üzerinde iktidarı'na yol açacağını
    düşünür.
    ilk Komünizm
    Komünizm fikri Batı düşüncesinde
    Marx'tan ve Engels’ten çok önce
    oluşmuştur. Antik Yunan’da zaten
    komünizm mülkiyet gelmeden önce
    toplumun tam uyum içinde yaşadığı,
    insanlığın “altın çağına” dair bir
    mitolojiyle ilişkilendirilirdi. Kimileri
    Platon’un Devlet adlı eserinin ve
    diğer antik kuramcıların bir çeşit
    komünal yaşam içinde komünizmi
    savunduğunu belirtir. Pek çok erken
    Hıristiyan mezhebi (ve Elçilerin işleri
    bölümünde de belirtildiği üzere
    özellikle erken dönem Kilise), Kolomb
    öncesi Amerika’daki yerli kabileler
    komünizmi komünal yaşam ve ortak
    mülkiyet biçiminde uygulamışlardır.
    16. yüzyılda ingiliz yazar Thomas
    More Ütopya adlı incelemesinde,
    ortak mülkiyet üzerine kurulu bir
    toplumu tasvirlemiştir. 17. yüzyılda
    komünist düşünce ingiltere’de tekrar
    tartışma konusu oldu. Eduard
    Bernstein 1895’te yazdığı Cromwell
    ve Komünizm adlı eserinde ingiliz iç
    Savaşı içindeki grupların, özellikle de
    Kazıcıların (Diggers) açıkça komünist,
    tarıma dayalı düşünceleri
    desteklediğini ve Cromwell’in bu
    gruplara yaklaşımının olsa olsa
    değişken, sıklıkla da düşmanca
    olduğunu iddia eder.
    Özel mülkiyet fikrinin eleştirisi 18.
    yüzyıl boyunca süren Aydınlanma
    döneminde de, Jean Jacques
    Rousseau gibi düşünülerle devam
    etti. Robert Owen gibi “ütopyacı
    sosyalist ” yazarlar da bazen komünist
    sayılırlar.
    Karl Marx insanlığın klasik toplum,
    feodalizm ve şimdi içinde bulunduğu
    kapitalizm dönemine yükselmesinde
    ilkel komünizmi ilk ve asıl çıkış
    noktası olarak görür. Ardından sosyal
    evrimdeki sonraki adımın komünizme
    geri dönüş olacağını gösterir ancak
    bu insanlığın zaten deneyimlediği
    ilkel komünizmden çok daha yüksek
    bir seviyede olacaktır.
    Komünizm çağdaş formunda 19.
    yüzyılın işçi hareketiyle birlikte
    Avrupa’da yükseldi. Bu sırada Sanayi
    Devrimi ilerliyordu. Sosyalist
    eleştirmenler kapitalist iktisadın
    uygunsuz koşullarda şehirdeki
    fabrikalarda çalışan işçiler olan
    proletaryayı ve zengin ile yoksul
    arasında giderek açılan bir uçurumu
    ortaya çıkardığını gördüler.Aslında
    gerçek anlamda komünizm,19.
    yüzyılın ortalarından itibaren
    filizlenmiştir.Komünizmin tabiri,Karl
    Marx ve Fredrih Engels'in ortak
    yapıtları olan Komünist Manifesto
    adlı kitapta açıklanmıştır.Burdan yola
    çıkarsak,aslında komünizmin yaklaşık
    1,5 asırlık bir geçmişi vardır.
    Anarşist komünizm
    Ana madde: Anarşist komünizm
    Anarşist Komünizm 14. yüzyılda bir
    red ve bir istekten doğan anarşizmin
    komünist koludur. Reddedilen
    otoritedir. Nitekim anarşist kuramcı
    Proudhon 1851'de "artık ne kilise'de
    ne de devlet içinde,ne toprakta ne
    de parada da otorite olmalıdır"
    diyordu. istenilen de özgürlüktür.
    Anarşist düşünce Marx'ın bilimsel
    sosyalizmiyle çelişir. Anarşizmin
    ispanyadaki kurucusu Guiseppe
    Fanelli ile 1. Enternasyonale katılan
    Bakunin, "dünyada eşitlik, komünler
    içinde serbestçe örgütlenmiş ve
    federasyon haline gelmiş üretim
    birliklerindeki kolektif mülkiyetin ve
    emeğin kendiliğinden
    örgütlenmesiyle gerçekleşmek
    zorundadır" der. Nitekim, daha
    Enternasyonal'ın başlangıcında
    işçiler ikiye bölünmüştü. Biri Marxçı
    diğeri Proudhoncu olan bu iki akım
    özellikle Cenevre(1866) ve Lozan
    (1867) kongrelerinde çatıştı. 1.
    Enternasyonal'den sonraki
    kongrelerde anarşistler yenik düştü.
    Anarşistlerin öncülerine göre
    yapacakları propaganda yeniden
    gözden geçirilmeliydi. Bu
    düşünceden hareketle italyan
    anarşistler,1877 de şiddet
    kullanmayı önerdiler: "Sosyalist
    ilkelerin eylemlerle ortaya konmasına
    yönelen ayaklanma, en etkin
    propaganda aracıdır. Bu araç kitleleri
    yanıltmadan ve bozmadan en derin
    toplumsal katmanlara nüfuz edebilir
    ve Enternasyonal'in desteklediği
    mücadelede insanlığın diri güçlerini
    yanına çekebilir"(1876 da
    Cafiero'nun Malatesta'ya yazdığı
    mektup). Bu düşünceden hareket
    eden italyan anarşistleri,
    Benevento'da taşra arşivlerini ateşe
    vermeye ve yoksullara para
    dağıtmaya giriştiler. yapılan baskılar
    Anarşist düşüncenin yayılmasına,
    özellikle ispanya ve Rusya'da engel
    olamadı. Bu arada Bakunin ve
    Kropotkin, eksiksiz ve evrensel
    nitelikte olduğunu düşündükleri bir
    eğitim sistemi ortaya koyarak
    Proudhon'un düşüncelerini
    geliştirdiler.
    Anarşist Komünizmin örgütlü
    pratikleri, kendisini tarihte Ukrayna
    ve ispanya iç savaşında gösterir.
    --spoiler--
    0 ...
  1. henüz yorum girilmemiş
© 2025 uludağ sözlük