1940 yılında açılan, istanbul tarihinin önemli mekanlarından biri olan Tarihi Markiz Pastanesi ve 1840 yılında kurulan, pastanenin bulunduğu Aynalı Pasajı 2003`te istanbullularla tekrar buluştu.
istanbul`un en eski pastanesi olan Markiz, geçmişinde olduğu gibi bugün de entellektüellerin, edebiyatçıların ve kent soylularının tercih ettiği bir mekan. Özenle korunan tarihi dokusu ve çok özel lezzetleri ile konuklarına haftanın 7 günü hizmet veriyor.
Markiz Pastanesinde Klasik Müzik ...
Markiz Pastanesinde her cuma, cumartesi yapılan klasik müzik konserleri müşteriler için keyifli bir ortam yaratıyor. Çello, flüt ve keman eşliğinde gerçekleşen konserler esnasında şampanya, şarap, viski, konyak ve bira gibi içki seçeneklerinin yanı sıra lezzetli pastalardan tadabilirsiniz. Akşamüstü 17:00 ile 19:00 saatleri arasında yapılan canlı performansı kaçırmamanızı tavsiye ederiz...
Pastalar, tartlar, tatlı-tuzlu kurabiyeler, croissant, poğaça, çörek, elma şekeri, macaroon gibi çeşitleri dilerseniz kahve eşliğinde tadabilir, özel günler için dekoratif pastalar sipariş edebilirsiniz.
1940 yılında açılan Markiz Pastanesi, o yılların sanatçı ve yazarlarının uğrak mekanı olarak ünlenmişti. Yahya Kemal, Haldun Dormen, Ahmet Haşim, Faruk Nafiz, Yakup Kadri gibi pek çok ünlü yazar ve sanatçıyı ağırlayan Markiz Pastanesi, Avrupalı dekorasyonu, ünlü "ilkbahar" ve "sonbahar" tabloları, süsleme ve vitrayları ile 1970lü yıllara kadar Beyoğlu tarihine tanıklık etti. 70li yıllarda önce içinde bulunduğu Aynalı Pasajı, ardında da 1980`de Markiz Pastanesi kapatıldı.
1993 yılında Aksoy Grubu tarafından satın alınan ve restore edilen Aynalı Pasajı 2003 yılında "Passage Markiz" adıyla hizmete açıldı. Markiz Tarihçesi:
19. yüzyılda istanbul'un batılı kimliğini yansıtan Pera; eğlencesi, kültürü, alışveriş mekanları ve giyimiyle Avrupa'ya açılan bir penceredir. O dönem en önemli alışveriş ve eğlence mekanları Grand Rue de Pera (1927'den bu yana istiklal Caddesi) boyunca dizilen pasajlarda yer alır. Sosyetenin uğrak yeri olan Pera'da alışveriş sonrası cafe pastanelerde yorgunluk atmak, ardından sinema ve tiyatrolarda sezonun film ve oyunlarını izlemek ise bir yaşam geleneğidir. Grand Rue de Pera`nın en eski ikinci pasajı olan ve 1840 olarak tarihlenen Passage Oriental (Şark Aynalı Çarşı, günümüzün Passage Markiz'i) 163 yıl boyunca sayısız mağazaya ev sahipliği yapar. Bunlar arasında terzi Mulieri, kürkçü Atanas Lukresi, kuaför Kristich'in yanı sıra seçkinler merkezi olarak bilinen ve "Chez Lebon, tout est bon" (Lebon'da her şey güzeldir) deyişiyle belleklerde yer edinen Lebon Pastanesi sayılabilir. 1940 yılına gelindiğinde Lebon yerini Markiz Pastanesi'ne bırakır.
Açıldıktan kısa süre sonra Pera`nın sosyal ve kültürel yaşamında önemli bir yer edinen Markiz; entellektüellerin, edebiyatçıların, ressamların yanı sıra kentsoyluların tercih ettiği bir mekan haline gelir: Markiz, ürünlerinin ve servisinin kalitesi kadar, iç mimari düzenlemesi ve dekorasyonu ile belleklerde silinmez izler bırakır.
Örneğin duvarlarında bulunan ve Lebon döneminden günümüze ulaşan J. A. Arnoux imzalı "Lautomne" Sonbahar ve "Le Printemps" ilkbahar adlı "Art Nouveau" fayans panolar Markiz'in simgesidir. Cezerliyan Usta`nın tavana uyguladığı kartonpiyer süslemeler ve Mazhar Resmol'a ait "Art Deco" vitray çalışmalar Markiz'in görsel zenginliğine ve özgünlüğüne değer katan diğer ögelerdir.
23 yıl aradan sonra özlem bitiyor, Passage Markiz tüm zenginliğiyle kapılarını açıyor... Markiz Pastanesi seçkin mekan ve markalarıyla yaşamın içinde yeniden yer alıyor.