--spoiler--
Her şey çok güzel olacak ve hokkabaz filmlerinin gerisinde kalmış; ancak yine de sinemadan mutlu ayıran film olmuştur. Kanımca, mezkur filmlerden daha kötü olması, o filmlere derece samimiyeti yakalayamamış olmasındandır.
Bir g.o.r.a, bir a.r.o.g ya da bir cem yılmaz gösterisi gibi filme gidilmemesi gerekir. Hokkabaz filmini beğenmeyenlerin, bu filmi de beğenmemeleri gayet normaldir.
Cem Yılmaz'ın yavuz turgul'a olan hayranlığı filmin konusunu ve dokusunu da belirlemişe benziyor. Yavuz Turgul'un tosun paşa, aşk filmlerinin unutulmaz yönetmeni, eşkıya filmlerine yapılan göndermeler çok hoşuma gitti. Yine, mazhar alanson'un yer aldığı sahne ve ağzından tekrar "bilmiyorum altan, bilmiyorum" sözünü duymak ve nurgül yeşilçay'ın yine hemşire rolünde olması gülümsetti. Sadri Alışık'a olan saygı geçidi gönlümü fethetti.
Zafer algöz ve çağlar çorumlu filmin oyunculuk açısından şahikası. Özkan Uğur'un hünerlerini sergileyeceği bir rol olmasa da, olması gerekeni oynamış. Ozan Güven gerekli iticiliği ve sonrasındaki samimiyeti iyi yansıtmış. Cem Yılmaz klasik. Cengiz Bozkurt yine muhteşem.
Kısacası en dibe vuranların, "şahikalar"a varışını izletiyor film bize. Kahkahaya boğma vaadi ile değil, içimizdeki samimiyete seslenme vaadiyle.
--spoiler--
