mezkur beyefendi, atletik vücutlu bir siyahiyle bağdat caddesindeki dans kursuna gelir. resepsiyondakı alımlı hanımfendiye selam verir ve (emir falan yudumlamadan) kravatını düzelterek konuya girer: "vakkas vakkas beyi görmeye gelmiştim. buradalar mı acaba?". "vakkas vakkas bey mi?" alımlı bayan afallayarak soruyla karşılık verir. o arada sporcu vücutlu zenciyi de, deyim yerindeyse, gözlüriyle yemektedir.
"hayır" der, beyefendi, "vakkas vakkas bey".
"allah - allah, ben başka bi şey mi dedim? vakkas vakkas bey işte" hanım kız, azacık sinirli, karşılık verir: "vakkas bey var, ama tek vakkas; vakkas değil", siyahiyle kesişme seansını bozmayarak.
"kızım, deli etme adamı, vakkas vakkas demiyorum, vakkas vakkas bey diyorum", kravatlı bey sesini yükselterek tekrar eder.
derken, resepsiyondakı gürültüyü duyan, yılların eskitemediği rakkas vakkas bey fuayeye girer. "nazan, mesele neydi kuzum? bu bey de kkk", kelimeler vakkas beyin dilinde düğümlenmiştir. o gözlükler,o ceket, o kravat, o sima.. titrer ve kendine gelir, vakkas bey.. "aziz?!.."
"vakkascığım.." der aziz ve sarmaş dolaş olurlar, vakkas beyle. eski dostlardır ne de olsa - 30 yıldan beri görüşmeseler de. uyuz kız da galatasaraylı mıymış, trabzonlu muymuş, cahil işte, tanımıyor aziz başkanı.
vakkas bey uyuz nazana bi veryansın eder, sonra iki çay söyler - kurulurlar koltuklara, çaylarını yudumlarken, muhabbete başlar vakkas bey: "azizciğim, hayıvdıv, bi sovun mu vavdı?". "hay allah iyiliğini vevsin vakkas, şuvda ya kendisi", der ve uyuz nazanla kesişen musa sovu gösterir.
gülümser, vakkas bey, lakin sükutunu bozmaz..
"yahu, şu bizim sov. gol atıyo amma dans etmiyo. istiyom ki, hev gol attıktan sonra şöyle açılsın-saçılsın, taşkınlık yapsın, dosta güven, düşmana kovku veven bi şeylev yapsın.. belli ki, blmiyo avapcığım. bi yol-yovdam öğvetsen ona".
"elbet aziz'im buluvuz bi yolunu. öğvetivim tabi, sovun falan da kalmaz", der vakkas bey, nazanla kesişen sova iğneleyici bir bakış atarak.
"hayıv, yanlış anladın vakkascığım. sen ona vaks etmesini öğvet. şu beşiktaşlılavın dediği gibi, sov duvsun, sovun gitsin.. kehkehkeh".
"tamam, aziz avkadaşım. hiç devt etme. yapavız bi şeylev."