uzun zamandır kendilerini yalnız hisseden insanları, yerleşkenin şahsına münasır doğasını ve daha çok kırsalda çağın sosyolojik boyutunun farkında olma ziyaretidir bu aslında. bazı egoları tavan yapmış insanlar ve bazı entelektüel kisvesi giymiş insanlar bu ziyaretleri yük, gereksiz bir mecmua olarak görebilir. ve öyle bir şey olur ki o gitmediği görmedeiği dedesinin ninesinin selası telefonla öğrenir sonra mezar başı ziyareti anı gelir. işte o zamanda mal mal bakar etrafa. inançlı olduğun neye inandığın umruımda değil. lakin cırcır böcekleri mezarlığın bir köşesinde. kulağına bir şey anlatır. tepede vızıldıyan sinekler; arılar hayatın varlığını kulaklarına fısıldar ve toprak kokusu gerçeği yüzüne şak diye vurur. şimdi siktir git nereyi ziyaret edersen et der gibi.