her hesap sorulduğunda "islam vaktinde börbörübörbürüyordu, yaaaa" diye zortlamaya yol açacak iddia. ha, islam medeniyeti fezaya füze yollarken bazı şeyler şimdiki gibi değildi elbette:
1. "meclis" denen ve fikir insanlarının toplandığı ortamlarda çinli'sinden hindu'suna, yahudi'sinden hristiyan'ına kadar herkes gelip konuşabiliyor, söyledikleri dikkate alınıyordu. tıpkı bugünkü batı medeniyeti gibi. menşeine değil, işine bakılıyordu. yani "ilim" kaynağı kuran değil, insandı. hangi ayet el-cebirden bahsediyor ki? manyak olmamak lazım.
2. islam topraklarında yaşayan nüfus 60 milyondu, bugünkü gibi 1.5 milyar değil. ancak o zamanın bilinen dünyası 200 milyon civarı bir nüfusa sahipti. bu da demektir ki, islam idaresi o günkü dünya nüfusunun üçte birini barındırıyordu. bugün değil dünya nüfusunun üçte biri, daha kendi nüfuslarını doyurmak konusunda yaya kalmış durumdalar. sorsan "batı suçlu"; ulan o zamanın islam medeniyeti suçluyor muydu batıyı bu kadar? dürüst olmak lazım.
3. o islam medeniyeti tarihten ve başka medeniyetlerden gelen tüm kaynakları çeviriyor, öğreniyor, değer veriyor, ciddiye alıyordu. bugünkü islam anlayışı kendinden farklı olan herşeye şüphe ve tiksinti ile yaklaşıyor. hiç bu iki farklı zihniyet aynı şey olabilir mi? mantıklı olmak lazım.