en başta, kimlik denilen nesnede neden din hanesi olduğunun açıklanamamasının sonucu.
alışkanlık, mahalle baskısı, ideoloji falan öne sürülüyor. ama neden illa din hanesi var? uluslararası hukukta da bu böyle, dine bağlı ayrımlarla hak alınıp verilmesi. sırf bu yüzden nice hristiyan türk, yunan sanılıp gönderildi, papa eftim ve ailesi hariç. adam "ben türküm, niye gavur sayıyorsunuz?" dedi, gönderilmedi, ama özel korumayla. yani normalde onu da göndereceklerdi. bugün türk eşittir müslüman algısını yaratan ve devam ettiren şey, sadece ideoloji.
bu inanç dediğin şey, kişiyi ilgilendirmiyor mu? hristiyan toplumda yaşayan müslümanların, mesela abd'deki zenci müslümanların yahut arapların amerikan toplumunun bir parçası olması, fransa'daki afrikalı müslümanların fransız olması dine endeksli bir şey mi? toplumu toplum yapanın din olmadığı, ekonomi olduğu, tarih olduğu, dil olduğu bilinmesine rağmen niye düzenden nemalananlar bunu değiştirmiyor da bütün dünyada "allah" diyenler, ıstavroz çıkaranlar, herzl'i ziyaret edenler siyasi gücü elinde bulundurmaya devam ediyor? oysa para babaları hep ateist, -mason diye şehir efsanesi haline getirdiklerimiz dahil, masonluk=yahudilik hedef şaşırtmacadan ibaret, yahudi olsalar on emir'i uygularlar- çünkü saklamalarını gerektiren karşıt bir güç yok. mahalle baskısını, siyasi ideolojileri kim sallar?
yoksa din, toplumların afyonu mu? o yüzden, fişlenme ve mahalle baskılarından dolayı müslüman takılmaya devam edenler ve kendini mümin zanneden münafıklar toplumda sırf kimliğindeki din hanesinden dolayı farklı olumlu-olumsuz haksız muamele görmeye devam mı etmeli? kaldı ki bir çocuğa ideoloji doğumundan itibaren uygulanıyor, mavi-pembe patik dahil. bırakın bari kendi vicdanlarına, akıllarına bir de tanrı kavramı üzerinden ket vurulmasın.
(ideoloji derken sadece resmi ideoloji olarak değil, post-modern anlayıştaki genel "ideoloji"den, siyasi değil toplumsal anlamdaki "iktidar"dan bahsediyorum.)