ilk iki bölümünü izledikten sonra gelecek için umut veren bir dizi olmuştur. ellerindeki evren çok geniş, her bölüm farklı bir villain üzerinden gidebilirler. ayrıca bruce wayne'in ailesinin katledilişilyle birlikte yaşamaya başladığı değişimi izlemek çok zevkli oluyor. bir filmin kamera arkasını izlemek gibi, gelecekte gotham'ı etki altına alacak olan insanların o hale nasıl geldiğini izlemek.
james gordon farklı biri olabilir miydi diye düşünüyorum bir tek diziyi izlerken. ben mckenzie'nin küçük emrah bakışları hala duruyormuş meğer. karşısındaki kim olursa olsun "kendine gel marissa" diyecekmiş gibi geliyor.
alfred karakteri ise kendini bulmuş gibi görünüyor. nolan'ın filmleri çok leziz olsa da alfred'in yansıtılışında bazı hatalar vardı. şu an o ingiliz kendini beğenmişliği ilk bölümde gordan'a laf sokuşuyla ortaya konmaya başlanmış gibi.
ileride catwoman'a dönüşecek genç bayan başarılı ancak the penguin ve the riddler öyle güzel seçilmiş ki izlerken mest olunuyor.
tabi ki gotham'ın atmosferinden söz etmemek olmaz. çizgi romanlardaki havasına yakın, gerçekten kasvetli, bunaltıcı, suçla boğuşan bir şehir var karşımızda. çok güzel yansıtıldığını düşünüyorum.
her bölümde joker'e atıf yapılacağını bildiğimizden bu da bizim için teşvik edici oluyor.
şimdilik üçüncü bölümünü merakla bekliyoruz. ileride neler olacağını, tutup tutmayacağını, smallville gibi sonradan saçmalayıp saçmalamayacağını göreceğiz.