tarihin akışının aksadığı, çarpıklaştığı bir coğrafdayız bizler. sağlıksız gelişmiş, küresel sermayenin uzantılarının, işbirlikçilerin ülkenin en önemli kademelerinde bulunduğu bir sisteme sahibiz. türkiye bu nedenle düzensiz ve çarpık gelişmiştir. batıda ezilen milyonlar ile doğudakiler aynı sorundan dolayı ezilmiyorlar ülkemizde. sorun çalışıp çalışmama alışkanlığıdır. bu doğru doğunun insanı daha az çalışır ama bunun en büyük suçlusu sırf oy uğruna toprak ağaları ile işbirliğine giden egemenlerdir.
aydınlanma çağını geç yaşamış, daha doğrusu çarpık yaşamış bir ülke olarak bir çok sorunumuz var. kürt sorunu denilen şey çalışıp çalışmama ya da basit bir iki ekonomik gelişmemezliğe indirilemez. doğu sorunu feodaliteyle ilgili, oradakilerin vatandaş olamamaları. doğunun ileri gelenleri ile devletin tunç eli arasında sıkışan bir toplum yaratıldı orada. şimdi biz onlardan nefret ediyorsak ya da onların bu kini biz halkta değil, oy uğruna para uğruna yapan siyasetçilerde, sistemde.
ağalar ya da aşiret sahipleri ne derse genelde o olur. şehirleşmenin biraz artması ile bu kırılmaya başlandı fakat yanlış yetişen nesiller ilginç bir zihniyete büründü. genele vurduğumuz zaman ise ağa ne diyorsa o olur. şu partiye oy verilcek denir, o partiye topluca oy verilir, isyan edilecek denilir, isyan edilir. aydınlanmanın köye kadar inememesinde, çarpık bir toplumlaşmanın eseri bunlar. şu günün siyasetçisi bunları görmek istemiyor, oy uğruna her şeyi yapıyorlar. sorun sistemde, bu sistem değişmedikçe daha çok kürt-türk kavgası yapılır, asıl düşman olan egemenlere karşı bir şey yapılmaz.