uzakdoğu gelenekçiliğine yönetmeninin lirik ve minimalist (demezsek olmaz) yakla$ımıyla tam bir $iir havasında geçen; "baboli a$kın ya$ı olmazmı$ monakoyum, gördün mü?" deyu serzeni$lerle, diyalogların yerini bakı$lara, jest, mimik ve genel anlamı/adıyla vücut diline bıraktığı, thom yorke un acıtan vokali gibi bir eser-i $ahane.
bom yeoreum gaeul gyeoul geurigo bom'dan alı$kınız zaten kim ki duk'un o sui generis hallerine ama burada daha farklı, daha literalize edilmi$ ki$isel ögeler mevcut: freudiyen açılımlara başvurulabilecek bir garip a$kın (esasen a$k demekte güçlük çekiyorum bu 60 ya$ındaki ihtiyar denizci ile o güzelim capon -edit: koreli- kızının* arasındaki ili$kiye ama neyse) dökümünün yapıldığı dingin bir ba$yapıt benim nazarımda en basit anlatımıyla.