the bow

entry16 galeri
    7.
  1. uzakdoğu gelenekçiliğine yönetmeninin lirik ve minimalist (demezsek olmaz) yakla$ımıyla tam bir $iir havasında geçen; "baboli a$kın ya$ı olmazmı$ monakoyum, gördün mü?" deyu serzeni$lerle, diyalogların yerini bakı$lara, jest, mimik ve genel anlamı/adıyla vücut diline bıraktığı, thom yorke un acıtan vokali gibi bir eser-i $ahane.

    bom yeoreum gaeul gyeoul geurigo bom'dan alı$kınız zaten kim ki duk'un o sui generis hallerine ama burada daha farklı, daha literalize edilmi$ ki$isel ögeler mevcut: freudiyen açılımlara başvurulabilecek bir garip a$kın (esasen a$k demekte güçlük çekiyorum bu 60 ya$ındaki ihtiyar denizci ile o güzelim capon -edit: koreli- kızının* arasındaki ili$kiye ama neyse) dökümünün yapıldığı dingin bir ba$yapıt benim nazarımda en basit anlatımıyla.

    filmi çeken, kaderimizi de yazsa ya.
    0 ...
  1. henüz yorum girilmemiş
© 2025 uludağ sözlük