ülkemiz yarı sömürge değil, ne yazık ki tam sömürge oldu denilebilir. atatürk'ün söylediği gibi; bir ülkenin tam bağımsız olabilmesi için siyasi, ekonomik ve askeri açıdan tam bağımsız olması gerekmektedir. siyasi olarak tam bağımsız olmadığımız gün gibi ortadadır. rte yapılacak operasyon için abd'den icazet istemektedir, şu ırak'a, abd'ye en azından bir nota verilmeliydi diye düşünenlere saygı değer başbakan rte "ne notası veriyorsun kardeşim müzik notası mı?" şeklinde gerekli açıklamayı yapmıştır, şimdi bağırıp çağırması, abd ye çok kızması, hiddetlenmesi ise göz boyamadır.
ekonomik olarak ise; rahmetli turgut özal ve adnan menderes ile sayın süleyman demirel'in ürettiği politikalar, yetiştirdikleri politikacılar sayesinde ayağımızdaki dona kadar abd'ye borçlandırılmış, içinden çıkılamaz bir kaosun ortasında terkedilmiş olduğumuzda maalesef acı gerçektir. tam rakamlar verilemese de bugün görsel ve yazılı medya'da söylendiği kadarı ile türkiye'nin dış borcu 400 milyar usd doları seviyelerine ulaşmıştır. toplumumuz üretmeden tüketmeye alıştırılmış, magazinel basın ile beyinler uyuşturulmuştur.
askeri açıdan bakıldığında, ülkemizdeki tüm askeri araç ve teçhizatın %90'ı abd yapımıdır. kısacası abd güneydoğu'muzda sürekli bir terör unsuru oluşturmuş ve diri tutmuş, bize kredi vererek bizi kendisine sürekli borçlandırmış, üstelik verdiği bu kredilerle yatırım yapmamızı engellemiş, terörden mütevellit silah ve mühimmat satışını da yine bizlere yapmıştır.
işte mustafa kemal atatürk ve silah arkadaşlarının bizlere emanet ettiği türkiye'nin bağımsızlık politikasını boza boza getirdiğimiz son nokta. şimdi bunun neresi yarı neresi tam orası bilinmemekte, cevabı da bir türlü verilememektedir.