(bkz: jimmy carter)
fıstık ticaretiyle uğraşan bir ailenin çocuğudur. ülkemizin yaşadığı 80 ihtilali başkanlığı dönemine rastlar.
kendisini ortaokul birinci sınıftaki bir din dersinde yaşadığım olayla özdeşleştirmişimdir hep. huşu içinde, sınıfta volta atarak bir sureyi okumakta olan genç ve yakışıklı dincimiz sınıfa arkasınını döndüğü anlarda, muzip bir arkadaşımız, bu şahsın, ansiklopedi gibi kocaman bir kitabın boydan boya her iki sayfasını da kaplayan, amerikalılara has iri ve beyaz dişlerinin özellikle vurgulandığı dev gibi bir karikatürünü havaya kaldırararak tüm sınıfı güldürüyor, hoca sınıfa döndüğü anlarda kitabı indirip uhrevi bir edayla sure mırıldanmaya başlıyordu. dincimiz de arkası dönükken rutin olarak gerçekleşen bu kıkırdama durumundan kıllanarak, en çok kıkırdayan şahıs olara "ne oluyor?" sorusunu şahsıma yöneltmiş, allah çarpar korkusuyla, o zamanlarda ilahi bir tarafı olduğunu düşündüğüm dinciye yalan söyleyememiş ve arkadaşın elindeki kitabı işaret etmiştim.
hoca da ağır ve sakin adımlarla (-ki dinciler vakur ve munis olurdu o zamanlar) arkadaşımızın yanına gitmiş, karikatürün bulunduğu sayfa açıldığında, dev karikatürün abartısız yarısını kaplayan ve shrek'teki eşeğin dişlerine tıpa tıp benzeyen bu dişleri görünce, tüm ağırbaşlılığına rağmen o da gülmekten kendisini alamamıştı.
hemen hemen tüm amerika başkanlarının dişleri böylesine iri, beyaz ve sağlıklı..oysa ki yetmişiki milletten oluşan bir ülkenin, böylesine bariz genetik bir özelliğe sahip oluşları da şaşırtıcı gelmişitir bana hep.. bugün düşünüyorum da, o zaman karikatürize edilmiş ve bizim de çocuk saflığıyla güldüğümüz bu dişler, ne çok çocuk öğütmüş ve öğütmekte..öğüttükçe de sağlık kazanmakta..ama ne o zaman bizim aklımıza gelmişti sormak, ne de şimdi cesaret edip sorabilmekte hiçbir çocuk, "amca senin dişlerin neden bu kadar iri?" diye...