doğru tespittir. kuran'da dikbaşlılık eden kadınların önce uyarılması, sonra yataklarının ayrılması, olmuyorsa dövülmesi emredilmektedir.
bu noktada gözden kaçan, söz konusu ayetin bir tavsiye veya ruhsat değil, bir emir, yani farz olduğudur. evet, eşini itaat altında tutmak müslüman erkek için farzdır. bu açıdan nasıl uyarmak, yatak ayırmak erkeğe tanınmış bir haksa, bunlar işe yaramadığı taktirde dayak atmak da ilahi kudret tarafından verilmiş bir hak ve görevdir. görev değildir diyen kafirdir...
peki o zaman kadın dövmenin yasaklanması aynen türbanın yasaklanması gibi bir zulüm değil midir? bir müslümanı üstüne farz olan bir yükümlülük için allah'ın buyurduğu yolda hareket etmekten alıkoymak zulüm değil midir?
el cevab: elbette zulümdür. kadına dayak atmanın önünde bir engel teşkil eden laik ve de kafir yasaları kaldırmayan ve hatta kadına dayak atılmasın diye kampanya yürüten akp söz konusu zulmün sorumlusudur.
müslüman bacılarım! sizlere sesleniyorum... nasıl allah'ın bir emri olan türban konusunda direniş gösterdiyseniz, aynı direnişi kocalarınızın sizi dövme hakkına sahip olması, erkek kardeşleriniz iki pay alırken sizlerin mirastan bir pay alması, mahkemelerde şahitliğinizin yarım kabul edilmesi gibi allah'u teala zü'l celal hazretlerinin sizler için gerekli gördüğü diğer hususlarda da gösteriniz. vallahi ruz'i maşherde azim mesuliyeti olur, demedi demeyin....