bunun gibi önemli terimleri karıştırmamak için bazı açıklamalar gerekli. mesela şirk ve tevessülü ya da istigaseyi ya da teşeffü*yü karıştırmamak lazım. eğer karıştırılırsa çok tehlikeli durumlar ortaya çıkar.
şirk, allah'a ortak koşmaktır, en önemli özelliği de ortak yani şerikte uluhiyet sıfatları denilen, istediğini yaratabilme, ezeli ve ebedi olma vs...gibi sadece yaratıcıda olabilecek sıfatlar bulunduğunu iddia etmektir. ancak bu şartlar altında buna şirk denilir.
bunun dışında; müslümanların evliyadan* doğru ya da yanlış yardım istemesi* şirk değildir. çünki hiçbir müslüman, ne kadar cahil olursa olsun, herhangi bir mahlukta uluhiyet sıfatı olduğunu iddia etmez, bu aklına bile gelmez...sadece kendisinden çok daha üstün olduğunu düşünerek onda yardım ister *.
çok bariz bir örnek bügünün hıristiyan dünyasında mevcuttur. aryüs mezhebinde olanlar ile barnabas incilini okuyup ittiba edenler "hz. isapeygamberdir, ilah değildir" derler. fakat bunlar yok denilecek kadar azdır. öbür taraftan, katolik ya da protestan ya da ortodoks, yani neredeyse bütün hıristiyanlık alemi hz. isa'nın yaratıcı olduğunu, ilah olduğu iddia ederler...bu ise şirk kavramın tam karşılığıdır. eğer hz. isa ve annesi diye önünde eğildikleri ikonları, sadece "şefaatlerini istediğimiz için eğiiliyoruz, saygı gösteriyoruz, hz. isa ilah değildir" deselerdi tabii ki* müşrik olmazlardı.
şirk ve tevessül ve teşeffü ve istigase kelimelerinin manalarını iyice öğrenip ona göre kullanmak gerek! şirk ile istigase arasında, yer ve gök arası kadar fark vardır!
