şöyle ki, ürün hakkında elimizdeki hediye çekini nasıl kullanacağımızı öğrenmek için müşteri hizmetlerini aradığımızda ne dediği belli olmayan ve sürekli aynı şeyi tekrarlayan biriyle görüşüp uzunca bir süre ne dediğini anlamaya çalıştıktan sonra pes edip yanımdaki arkadaşıma telefonu verdim. buraya kadar zaten çeşitli yerlerime kanser bulaştıran müşteri temsilcimiz daha da ileriye giderek şu diyaloğa şahit olmamı sağlamıştır:
x= arkadaşım
y= müşteri temsilcisi
x: merhabalar, bir sorumuz vardı fakat az önceki arkadaş tarafından anlaşılamadı bir de bana anlatmanızı rica etsem?
y: ben kendisine gerekli bilgiyi verdim ondan öğrenebilirsiniz.
x: anlıyorum fakat anlaşılamamış sanırım tekrar anlatabilir misiniz?
y: ben kendisine gerekli bilgiyi verdim beyefendi ondan öğrenebilirsiniz.
x: ...
yavrum, çocuğum, özürlü kontenjanından mı girdin işe. anlamamış diyoruz, bir de ötekine anlat diyoruz. tealam ya. neyse ardından teknosaya attığım son derece ciddi bir mailden sonra özür dileyip çikolata yolladılar. saolsunlar.*