mankurt

entry67 galeri video1
    49.
  1. Bugünkü Moğolların ataları olduğu düşünülen Juan Juanlar, Türklere karşı mankurtlaştırma yöntemini uygularlardı.

    Mankurtlaştırma işlemi için genç, dayanıklı ve güçlü esirler tercih edilirdi.

    Mankurtlaştırılmasına karar verilen esirlerin elleri, ayakları ve boyunları sağlamca çölün ortasında bir yere bağlanılarak hareket etmeleri engellenirdi.

    Önce kölenin saçları kazınır, saç telleri tek tek köklerinden çıkarılırdı. Bu işlem yapılırken bir başka kişi de bir deve, camız, sığır ya da koyunu kesip derisini yüzmeye başlardı. Derilerin en kalın olan yerleri seçilerek oracıkta kafası kanlar içinde kalmış olan esirin hemen başına sıkıca geçirilirdi. Başına deri geçirilen esir, güneşin altında beklemeye bırakılırdı. Saçları yeniden çıkan kölenin saçları, üzerine sıkıca kaplanan derinin kuruması nedeniyle yukarıya doğru büyüyemediği için kendi kafa derisine doğru büyüyerek batarmış. Çektiği inanılmaz acının etkisiyle esirler korkunç çığlıklar atarlarmış.

    Zamanla güneşin altında kurumaya ve kurudukça daralmaya başlayan deri, esirin kafasını sıkarak tarif edilmez acılar çekmesine neden olurdu. Mankurtlaştırılmaya çalışılan 10 esirden yaklaşık 8 i büyük acılar içinde kıvranarak ölürdü. Ölmeyen esirlerse yaşadıkları korkunç acının etkisiyle bütün geçmişlerini, ülkülerini, hayallerini, kişiliklerini unuturlar; adeta beyinleri yıkanırdı.

    Bir kaç gün sonrasında esirin yanına gelen bir kişi onun başına bir şapka takar, esire yiyecek ve su verirdi. Mankurtlar, yaşadıkları korkunç işkencenin bilinç altlarında yaptığı etki nedeniyle başlarına dokunulmasından nefret ederlerdi.

    Geçmişini tamamen unutan ve artık bir mankurt olan esir, yeni sahibine yüzde yüz itaat eden, kişiliği olmayan, geçmişini tamamen unutmuş, verilen emirleri sorgulamayan, kaçmayı asla düşünmeyen, ağzı var dili yok, hiç bir tehlike arz etmeyen muhteşem bir köle olmuştur. Mankurt sahibine adeta bir köpek sadakatiyle bağlı olurdu. Bu özelliği nedeniyle bir Mankurt, 10 köleden daha değerliydi. Hatta bir mankurt öldürülürse, özgür 3 kişi öldürülmüş muamelesi yapılırdı

    Mankurtlaştırılan bir köleyi yakınları bile kurtarmaya çalışmazdı. Çünkü mankurt, geçmişini tamamiyle unutmuştur ve hiç bir şey hatırlamamaktadır. Mankurtu eski haline getirmenin hiç bir yolu yoktur.

    Bir mankurt ve efendisi

    Türk Dünyası’nın Nayman Ana Efsanesi de mankurtlardan bahsetmektedir.

    Efsaneye göre, Nayman Ana’nın oğlu Colman düşmanları tarafından esir alındıktan sonra mankurtlaştırılır. Nayman Ana, esir oğlunu kurtarmak için tek başına yollara düşer. Oğlunu ıssız bir yerde develeri otlatırken bulur. Gizlice, mankurtlaştırıldığın habersiz oğluna yaklaşır. Çoktan mankurtlaştırılmış oğlu Colman, Nayman Ana’yı tanımaz. Nayman Ana, Colman’a kendi adını, babasının adını söyler ama Colman artık hiç bir şey hatırlamamaktadır. Nayman Ana hiç bıkıp usanmadan, ” Senin baban Dönenbay’dır; sen Dönenbay’ın oğlusun.” der.

    Nayman Ana günlerce bıkıp usanmadan oğlunun yanına gelerek ona geçmişini anımsatmaya çalışır. Durumdan kuşkulanan Juan Juanlar, Mankurt colman’a ” Karşına kim çıkarsa çıksın onu mutlaka öldür.” diye emir verirler. Nayman Ana yine oğlunun yanına gelir ve ” Senin baban Dönenbay” demek ister. Mankurt hiç tereddüt etmeden okunu çeker ve öz annesinin göğsüne saplar.

    Oraya yığılan Nayman Ana’nın ruhu bir kuş olup havalanmış ve oğlunun üzerinde dönmeye başlamış. Havada dönerken bile, ” Senin atan (Baban) dönenbay, sen Dönenbay’ın oğlusun.” diyormuş. Bu nedenle o kuş türüne Dönenbay denilmiş.

    Nayman Ana Efsanesi, Türkiye dahil pek çok ülkede tiyatro ve sinemaya uyarlanmıştır.

    Türk Dünyası‘nda Kırgız Destanları dışında neredeyse unutulan bu kavram, Kırgız Türk yazar Cengiz Aytmatov‘un 1980 yılında yazdığı Gün Olur Asra Bedel adlı romanında yeniden güncellenmiştir.

    Orta Asya Türk Cumhuriyetleri’nde mankurt, tarihini ve dilini unutmuş,yalnızca Rusça konuşabilen Türkler için kullanılmaktadır.

    Türkiye’de mankurt, özüne, milletine, kültürüne ve tarihine yabancılaşmış, duygusuzlaşmış ve tepkisizleşmiş; batılı emperyalist devletlere işbirlikçilik yapan kişiler için kullanılır.
    4 ...