kadına yönelik şiddet

entry247 galeri video1
    224.
  1. hatice kaçmaz - sokak ortasında öldürülen trt sanatçısı, anne, kadın. türkiyede kadın olmanın ne demek olduğunu bize ölümüyle tekrardan hatırlatan kadın. zaten her an aklımızda değilmiş gibi. hangi haber sayfasına girerseniz girin, sayfa güncellendikçe yeni bir kadına karşı şiddet vakasıyla karşılaşıyorsunuz ve bunlar sadece basına yansıyan çok küçük bir kısmını oluşturuyor. türkiyede ki kadınların yaşamından sadece küçük bir kesit gösteren bir tablo var karşımda. bu tablonun ne zamandan ve nereden olduğuna dair hiç bir kaynak belirtmesem bile hiç kimse gerçekliğinden şüphe etmez çünkü artık ne yazık ki normalleşen bir gerçeğe dönüştü.

    ayşe (1 saatlik) anadolunun bağrında bir köyde dünyaya gözlerini açmış bir kız çocuğu. anası kucağına almış mis kokusunu içine çekiyor ama içi buruk. biliyor ki kocası ondan erkek çocuk doğurmasını bekliyordu. erkek adamın erkek çocuğu olurmuş. doğurduğu üçüncü kız çocuğundan sonra artık biliyor ki iyice lanetleyecek kocasının ailesi onu ve ayşesini. hatta sinirden dövecek bile kocası onu. belki de kuma getirecek üstüne kim bilir. diz çöküp boyun eğecek bu durumuna kaderimse çekerim diyecek.
    „ne ayşeler doğdu bu topraklarda, daha doğduğu an acılara mahkum edilen. ne anneler gördü bu topraklar, anne olduğu için kendini suçlu hisseden.“

    ünzile (11 yaşında) okula sırasında olması gerekirken 11 yaşında gelinlik giydirilen 12´sinde anne olan kız çocuğu. camdan dışarı bakıp yaşıtlarını oyun oynarken izliyor, onların okul dönüşü şakalaşmalarına özeniyordu. bu onu mutlu ediyordu ama biliyordu ki birazdan kaynanası gelip ona kızacak, itip kakacaktı. o ki okul dönüşü annesinin yaptığı yemeğe sevinmesi, okul çantasını bir kenara atıp koşa koşa ellerini yıkamaya gitmesi gerekirken, işten gelmesini beklediği kocasına yemek yapmak zorundaydı.
    „ne ünzineler gördü bu topraklar,daha kendi annesinin göğsünden ayrılamazken annelik yapmak zorunda kalan.“

    güldünya (22 yaşında) tecavüze uğrayıp hamile kaldığı gerekçesiyle aile kararıyla kurşunlanan, töre kurbanı genç kadın. o ki her şeye rağmen bebeğini koruyup kollamaya, sevmeye çalışmıştı. ama ne yazık ki bu topraklarda kadın olmak ne demektir en acı şekliyle öğrenmişti. çünkü kadınlık tanımını evlat, ana, kardeş, abla, teyze, kuzen, yenge, komşu olmak değiştirmiyormuş.
    „ne güldünyalar göçtü bu dünyadan, bir kere bile gülemeden.“

    fatma (20 yaşında) zihinsel engelli bir kız. „babası“ tarafından yıllarca tecavüz edilmiş. üç tane çocuk dünyaya getirmiş. biri ölü doğmuş diğerleri sokağa atılmış, muhtemelen öldürülmüş. annesi de bu suça göz yumarak dahil olmuş. yazmaya bile elim varmazken o kız bunu nasıl yaşamış ve onunla birlikte yüzlerce bilinmeyen kız çocukları?!
    „nice fatmaların çığlığı bastırıldı bu topraklarda kendi sesini yüce sanan bağırtkanlar tarafından.“

    hatice (33 yaşında) kocasını 2 sene evvel trafik kazasında kaybetmiş (dul) bir kadın. arkada bir kendi bir de 5 yaşında ki kızı kalmış. bir kaç gün önce evlilik teklifini reddettiği bir adam tarafından sokak ortasında 15 yerinden bıçaklanarak öldürülmüştür. geride hem yetim hem öksüz kız çocuğu kalmıştır.
    „nice türküler söyledi bize hatice: yüce dağlar olmasaydı/laleler solmasaydı/ ölüm allah´ın emri de/şu ayrılık olmasaydı.“

    bu tabloda her ne kadar suçlular açık açık belli olsa bile, sorunun asıl kökeni insanımızın sürekli üç maymunu oynamasıdır. zaten kadına yönelik uygulanan şiddetin karşısında şaşırmamamızdan anlaşılacağı gibi bunları görmemezlikten duymamazlıktan ve bilmemezlikten gelenlerin de suçlarda payı vardır. herkes etrafında ki haberdar ve ya şahit olduğu olayları gün ışığına çıkarsa, yardım kurumlarına bildirse keşke. çoğu zaman polisten, hakimden medet umulmadığı için kaçınılsa bile hiç bir şey yapmamaktan iyidir.
    0 ...