alıp başını gitmek

entry18 galeri
    9.
  1. tanım: hiçbir halta yaramayandır.

    alır başınızı gidersiniz. hiç kimseye bir şey demeden, haber vermeden. otobüs terminalindeki bankonun arkasında oturan kıza: "ilk otobüs nereyeyse, bir bilet" diyecek kadar soğutmuşlardır sizi hayattan, kendinizden. böyle başlar işte herşey...

    şehirden şehire, insandan insana, olaydan olaya gidersiniz. kendinizden uzağa düşersiniz. her şeyi göz almanın ne olduğunun yürüyen kanıtısınızdır. yıllar geçer. arada aileniz, sevdikleriniz şöyle bir gelir aklnıza. (genelde alkolü yüksek gecelerin yarısında)...

    öyle hayat falan kuramazsınız kendinize. o kadar basit değildir o işler. kendinize geldiğinizde bazı bazı, yakalarsınız kendinizi, bir sürü kaçak sigaranın zulalandığı bir arabayı yüzlerce kilometre sürecekken, sürerken yada cepleriniz alabildiğine sahte para doluyken. aslında bu ve buna benzer birçeok durum karşısında düşündüğünüz tek şey: "tüm bunlar daha ne kadar sürebilir?" sorusunun cevabıdır. tabii ki hiç gelmez o cevap...

    bir süre sonra da, zaten daha neredeyse çocukluğunuzda başlayan süreci tamamlar zihniniz. kabullenirsiniz, uyumsuz olduğunuzu, değerlerinizin olmadığını, kitapları ciddiye hayatı şakaya aldığınızı...

    geri dönmek için de, durmak için de çok geçtir. çünkü düşmeye başlamış bir çığ durdurulamaz. kalan tüm süreniz de, yaptıklarınız da, ettikleriniz de; hangi kasabanın üzerine düşen o çığ olacağınızı düşünmekle geçer...

    "ya bu deveyi güdeceksin ya bu diyardan gideceksin" sözünün dünyanın en büyük yalanı olduğunu anlarsınız. çünkü hangi diyara giderseniz gidin, mutlaka güdecek bir deve yada deve kervanı çıkacaktır karşınıza. hadi bir mucize oldu diyelim ve çıkmadı...

    kendiniz varsınız... bir türlü kurtulamadığınız kendiniz...
    0 ...