öncelikle bordeaux gerçekten de Türkiye ligi'nde ilk beşe girebilecek bir takım değil. geçen sene şampiyonlar ligi'nde oynayan kadronun en iyi tüm adamlarını kaybettiler.
maça gelirsek kalli, sami yen'de oynayacağı kasımpaşa maçına çıkacağı kadronun aynısını uefa kupası'nda bordeaux deplasmanında sahaya sürmüştür.
rıdvan aylardır uyarmaktadır, sahaya çıkan galatasaray ortasahasında oyunu çift yönlü oynayabilen tek bir futbolcu yoktur. linderoth tek başına savunma yaparken, arda, barış ve hasan şaş sadece hücum yapmışlardır. hal böyle olunca gs, maçın başından sonuna dek ortasahayı rakibine teslim etmiştir.bir kez daha anlaşılmıştır ki ayhan, bu takımın olmazsa olmazıdır.
ayrıca sevgili kalli, cimbom bulduğu penaltıyla 1-0 öne geçtiğinde bu 5 forvete dönük adamdan 1'ini çıkarıp ortasahaya defansif özellikleri olan bir adam koymazken, 2-1 geriye düştüğünde bu hamleyi yapmış ve mehmet topal'ı oyuna almıştır.
buna ne yazık ki güldüm sadece, illa yabancı teknik direktör olsun saçmalığına bir kez daha güldüm. bu aptallığı güvenç kurtar, hikmet karaman bile yapmazdı.
ve son olarak uğur uçar'dan birşey olmaz arkadaşlar. feyyaz uçar'ın yeğeni cartı curtu olmakla topçu olunamayacağının örneğidir uğur uçar. feyyaz uçar'ın tilkiliğini düşünsenize, akıl ve özgüven kokan topla buluşmalarını. uğur uçar topla her buluştuğunda heyecanlanıyor, ne yapacağını şaşırırıyor.
en son olarak da hasan şaş maç içerisinde sürekli iyi bir performans gösteremese de dün akşam 5 asist yapamamış olmamasının nedeni nonda ve ümit karan'dır. o kadar güzel paslarla kaçırmıştır ki forvetleri, birini bile atamamış olmaları hasan'ın şanssızlığıdır.