bim in personeline yaptığı üçkağıtçılık

entry20 galeri
    19.
  1. Sadece bim ile sınırlı olmayan haksızlıklar zinciridir. Hakiki hayat süreci başladığında iki seçenek vardır önünüzde. Ya herhangi bir iş bulup ömrünüz boyunca "ne uzar ne kısalır" cinsten bir hayat sürersiniz; ya da her bulduğunuz işi bir basamak olarak kullanıp biraz riskli ve zorlu olmakla birlikte uzun vadede "dikey" bir grafik çizebileceğiniz daha iyi bir hayat yaşarsınız. Bunun için Amerikan ecnebiyasından ceo ların hikâyelerine falan bakmaya hiç gerek yok, yakınımızda, çevremizde, etrafımızda böyle bi' dünya insan var. iyi bakın ve görüp dikkat kesilin.

    Şikayet etmek, iç dökmek kötü mü peki?
    Eğer çözüm önerinizi ekte sunamıyorsanız kötü. Hem de çok kötü. Tam manasıyla klavyede harf dövüp abesle iştigal etmek bu.

    Ve bir de,
    Burada yazdıklarınızı bir mektup halinde çalıştığınız yerin tepelerine isimli yahut isimsiz iletemiyorsanız, buna cesaret edemiyorsanız o zaman vay halinize. Bu kötünün de ardı.

    Evvel zamanda çalıştığım mağazada -ki pek de ünlüdür ve hatta insan kaynakları da iki kez ödül almıştır, yaşadığım sıkıntıları personel sistemi üzerinden adımı da yazarak taa tepelere uçuruvermiştim de ortalık karışmıştı. insan kaynakları bölge müdürü yarım saat sonra arayıp bir saat dil dökmüştü.

    Hani şimdi en yukarıda adam demiş ya bim'im sahibi onca namaz kılsa ne olacak diye. Muhtemelen onun haberi yoktur bunlardan. Genelde olmaz çünkü. Sistem böyle işler. Hani o dayı sözlüğe girip bunları okumayacaksa hiçbir zaman da personel acılarını duymayacaktır.

    Kaldı ki bu iş eşek-semerci hikayesine benzer(yazmaya üşendim, google'a danışıverin). Kişi semerciyi ölsün diye dua edeceğine eşeklikten kurtulmak için her daim mücadele halinde olmalıdır.

    Sözün özü, söylenmeyi bırakıp "söylemeye" hem de işin asli muhatabına söylemeye anlatmaya cesaret etmedikçe; sorunu çözüm önerisiyle el ele sunmadıkça varacağınız yer başladığınız yerdir.
    0 ...
  1. henüz yorum girilmemiş
© 2025 uludağ sözlük