bu konuda fazla teknik bilgiye girmeden bir analiz yapmak gerekirse;
komşularımızda cayır cayır petrol çıkarken biz de nasıl olmaz sorusunun cevabı aslında çok basittir. petrol akışkan bir fosil yakıttır ve yer hareketlerinin fazla olduğu coğrafyalarda yaşanan sismik hareketler sonucunda dünya kabuğundaki zilyon çatlak arasından kaybolup gitmesi oldukça kolaydır.alp himalaya kıvrım kuşağı nda bulunan türkiye, anadolu yarımadasının yoğun levha hareketleri nedeniyle sürekli sallanmaktadır. sonuç itibariyle bu bölgede akışkan fosil yakıt rezervi olması hayalcilikten öte gidemez.
şimdi diyeceksiniz ki iran da bu deprem kuşağının göbeğinde ama varil varil petrol çıkartıyor. adamlar petrol çıkartıyor ama tebriz de değil yoğun olarak basra körfezi nde. dolayısıyla ellere var da bize yoh mi yaklaşımı bu noktada iflas ediyor.
bir de ülkenin çeşitli yerlerinde daha önce açılmış, ardından beton bloklarla kapatılmış yüzlerce kuyunun akibeti için amerikanın oyunu bunlar sığlığında bir yaklaşımla komplo teorisi üretme komedisi var ki evlere şenlik. bu uygulamanın nedeni; mevcut yerlerde açılan kuyularda petrolün olmaması, çıkartılmaya değecek miktarda rezerv i olmaması vb. dir. bunun sonucunda aynı yerde tekrar çalışma yapılmasının ve doğabilecek insan kaynaklı kazaların önüne geçmek için bu uygulamaya gidilmiştir.