Evvelki sene Pamukkale'de havuza giriyorduk. Etrafta turist ablaların kıçıyla kendine yön bulmaya çalışan bir Mahmut yüzmekteydi. Sonra bu Mahmut bir ara ortalıktan kayboldu.
Havuzun soyunma kabinlerine yakın olan kenar kısmında en derin olan yeri bulunmaktaydı ve demir parmaklıklarla çevrilmişti. Zemini turistlerin attıkları dilek paralarıyla doluydu. Demirlerin üzerinde 'girilmez!' yazan tabela asılıydı.
Gelen sesler üzerine o yöne baktığımızda, orada küçük bir karışıklık çıkmıştı. Turistler ve güvenlik görevliside oradaydı derken bi baktık bizim Mahmut; Demirleri geçmiş, paralar içinde yüzmeye çalışıyordu. O'nu çıkarmaya çalışan güvenlik görevlisi, bunca çalışmanın verdiği deneyimle: 'Sen Türk'sün di mi?' diyordu.
Hem utandık, hem güldük lan! Türklüğümüzün anında anlaşılabilir olması bu hallerde olmamalıydı.