eğer türkiyeyi yapılandırmak anlamındaysa kesinlikle recep tayyip erdoğan. cumhuriyet tarihi boyunca hiç kimse atatürk sonrası dönemde bu yeniden yapılandırmayı başarabilecek boyutta bir güce ulaşamamıştı. erdoğana kadar. eğer ilk sivil anayasayı çıkarttırabilirse, başkanlık sistemine de geçiş yaptırabilirse o zaman kendisi için akademisyenler sıklıkla bu yakıştırmayı yapacaklardır. hatta şu an bile yapanlar var. ama bu saatten sonra işi zor görünüyor. erdoğan sonrası dönemde erdoğanın başlattığı işlerin nasıl sonlanacağını göreceğiz. bana pek kalıcı olacakmış gibi gelmiyor. bakalım görelim.
buyur. yani siyaset denilince istiyorsunuz ki at gözlüğü takıp ya kemalizmi sonuna kadar savunalım, ya akpyi. gayet iyi biliyorum ki akpliler de chpliler de, mhpliler de bu yazdığımdan hoşnut değil. maalesef bu durum, tabloyu değiştirmiyor. cumhuriyet dönemi boyunca baktığınız zaman atatürkün ve kemalist elitin belirlediği kurallara göre oynandı bu oyun. işler rayından çıkacak gibi olduğunda darbe oldu, müdahale oldu. erdoğan ise 2008 e-muhtırası sonrasında yeni bir döneme sürükledi ülkeyi. asker siyaseten 1960tan beri ilk kez diskalifiye edildi. ve şu anda erdoğan, gücünün sınırları oldukça muğlak olan bir hükümetin baş adamı. tıpkı mustafa kemal gibi. bu benzerliği göremeyen, görüp de kabullenemeyen adamla siyaset konuşulmaz. konuşsan konuşsan kemal tayyipe onu dedi, tayyip devlete bunu dedi diye magazin konuşursun.
