adına kapılıp da "ankara hukuğa bir kapak atsam gerisi tamam" denilmemesi gereken güzide bir okulun güzide bir fakültesi. çok şükür ki ah ulan keşke 3-5 puan daha alsaydım da ben de kazansaydım şu bölümü demedim. puanım fazlasıyla yetiyordu, hatta istersem halen bile geçebiliyorum. ama ben siyasalı seçtim. hiç de rahatsız değilim tercihimden. bunu da buraya yazıyorum ki bazı vizyonsuz arkadaşların goy goyuna gelmesin millet. özellikle de tercih döneminde. en güzel bölüm sevdiğiniz, seveceğiniz bölümdür gençler. bu kadar basit. gerisi fasa fiso.
gelelim sebebi ziyaretime. lan bu okul nasıl hukukçular, nasıl hocalar yetiştiriyor yaa öyle? bir tanesi de dışarıdan baktığın zaman sıradan bir vatandaş gibi görünsün ne olur ki yahu? kardeşim 8-9 yıldır görmediğim, tanışmadığım akademisyen kalmadı neredeyse. öyle elektronik mühendisliği hocaları tanıdım ki mesela, yolda görseniz cebine para koyarsınız "gideceğin yere götüreyim mi amca?" dersiniz. hilkat garibesi gibi dolanıyorlar etrafta. bazı felsefe hocaları var mesela, adamlar bir lisenin beden eğitimi hocası gibi. eğitim fakülteliler, matematik profesörleri, siyaset hocaları falan hepsi çeşit çeşit insan. ama ankara hukukluyu 8000 metre öteden tanırsın amk. böyle kendinden emin, her an yüzünüze karşı anayasanın bilmem kaçıncı maddesini sesli sesli okuyarak sizi uyaracakmış gibi, böyle biraz kibirli, biraz sert, biraz da mesafeli bir duruşları var. derslerinde hep bir mahkeme havası falan. adamlar hukuğu okutmuyor, yaşatıyorlar resmen. bilkentte de sayıları hiç az değil. hatta benim ders aldığım hocaların yanılmıyorsam hepsi de ankara hukuk çıkışlıydı.
yine de kendilerinden ders almak, hem de 30-40 kişilik sınıflarda, büyük bir onur bizim için. sırf bu yüzden iyi ki varsın diyorum ankara hukuk. ama şu anki haline bakıyorum da, biz bir değerimizi daha kaybetmek üzereymişiz gibi geliyor bazen. ankara hukuk talebelerinin bir çoğunu elinde bir fotokopi kağıdıyla sınava çalışırken görünce üzülüyorum. hele evinden neredeyse çıkmayıp, açık öğretim stayla hukuk okuyanları duyunca kulaklarıma inanamadım. inşallah kuru iftiradır.
velhasıl, türkiyenin tarihine damgasını vurmuş bir fakültedir. geleceğe damgasını vurması için ise, bugünkü nesillerin çok çalışması gerekiyor.
