eylüle çok fazla anlam yüklüyor, havanın rengine kapılıp hüznü kederi giyiniyoruz... ağaçlar bile dayanamıyor döküyor yapraklarını , gökyüzü ıslatıyor zaten ıslak olan yüzümüzü, avuçlarımızda yağmur damlaları bekliyoruz gidenleri ...
inanın gidenler gelse bile düzelmeyecek hiçbir şey çünkü çok eylül geçti, bir çok sonbahar geçti , mevsimler bile değişirken biz nasıl aynı kalabilirdik ve de onlar? içimizde büyüttüklerimizi sevdik her gün onlara mı yoksa onların acılarına mı aşık olduk bilemedik.. inanın gelseler bile mutlu edemeyecekler , anıların konuşulduğu iki kahvenin içildiği masadan öteye gelemeyecekler...
o yüzden artık bırakın eylül rüzgarları savursun saçlarınızı yağmurda ıslanmak yerine şemsiyenizi açın yürüyün... siz dursanız da hayat akıyor ve siz bir yerlerde birilerini beklerken zaman lehinize işliyor..