çok sene önce, çok küçüğüm. memleketteyiz o zaman. uzak bir köye, o köyün muhtarının evine misafirliğe gitmiştik. muhtarın benimle yaşıt kızları ve bir kedisi vardı. simsiyah bir kediydi. yaklaşınca tırmalıyordu biraz. o gün kızlarla oynarken mantı tepsisinin üzerine basmıştım. tepsinin üzerinde örtü vardı, kızlar bana çok gülmüştü. sonra biz geri dönerken arkamdan çok ağladılar, ben de yalvardım buradan gitmeyelim diye. sonra gittik. sonra istanbul'a da geldik. bir daha da hiç görmedim o insanları ve kediyi. her şey o kadar da güzeldi ki... bazen çok küçük rastlantılar, çok küçük ayrıntılar bana geçmişi hatırlatabiliyor. o insanlar da ne güzel insanlardı sahi.