okul kitaplarını kırtasiyeden almış efsane nesil

entry28 galeri
    1.
  1. Vakt-i zamanında çok çekmiş gariban nesildir.

    Efendim,

    Paşa torunu olduğum ve devlet-i aliyye'ye olan sevgim herkesin malumu.

    Babam beyefendiler birinci Dünya harbinde ceng iderüken gafil bir anzak süngüsü ile bizleri gariban validemle bir başımıza koyunca paşa dedem bize sahip çıktı. Harp sonrası okuyup adam olmanın önemi arttığı için paşa dedem hemen elimden tuttu, fesimizi takıp hep beraber mektepin yolunu tuttuk.

    Mektepte bizi güler yüzlü, iri penisi olduğuna emin olduğum bir bey karşıladı.

    A: adam
    P: paşa dedem

    A: çok büyük adam ya, çok büyük adam devletlimiz.
    P: büyüktür eminim de öyle zannederim ki hanedana bir haksızlık söz konusudur.
    A: aman efendim sesinizi alçaltınız! Kellemiz gitsin istersiniz?

    içindeki isyankarı hiç bastıramadı paşa dedem. Sonradan takrir-i sükun kanunu ile yargılanmamıza da o sebep olacaktı zaten. Ahh ah sevgili yazarlar, o mahkeme koridorlarında sırtımsa cübbem kafamda fesim neler çektim bir ben bilirim. Ama onu sonra anlatalım.

    Neyse efendim. Bu görevli bize bir kitap listesi verdi bunları alın diye. Tuhaf tuhaf isimler vardı listede. Matematik, geometri falan gibi. Ancak gözlerim bir türlü cebir'i, hendese'yi bulamıyordu. "Denize Vahdettin ve Kazım Karabekir düşse denizi nasıl kurtarırsınız" gibisinden dönemin ilk kişisel gelişim kitapları dahi vardı listese.

    Paşa dedemle hemen bir kırtasiye bulup verdik adama listeyi.

    -500 kaime...
    +ağır ol efendi, o nasıl fiyattır öyle? Vicdan da mı yok sende?
    -300 kaime...
    +hah şöyle yola gel anadın mı
    -600 kaime...
    +bre deyyus, bre mel'un sen pazarlık yapmayı ne zannedersin?!
    -paşam tek tek kitapların fiyatlarını sayıyorum bir sonunu dinleyemediniz ki.

    Paşa dedem birden fesine mukayyet olamaz olmuştu. "Evlerinize ateşler salsın, yuvalarınızı bozsun, ocağınızı söndürsün!" Diyerek hızla beni kolumdan tutup "yürü bre d3xter, sana okumak haram!" Deyip kırtasiyeden çıktık. Hemen bir anektod daha aktarayım. Yolda giderken şeyh sait amca'ya rastladık. O da yeğeninin elinden tutmuş kırtasiyeye gidiyordu. Çok sevecen adamdır aslında ama kırtasiyede fiyatları duyunca isyan mı çıkarmış nolmuş, bir daha haber alamadık.

    O gün paşa dedem beni bir takke atölyesinde işe başlattı. Fethullah isminde her daim güler yüzlü olan bir amcayla takke üretip satmaya başladık. Dedemle de araları pek iyiydi.

    -ilim irfan hep bende de takan kim bre d3x. Tası tarağı toplayıp gidecem yeni dünyaya, belki anlayan çıkar.
    +siz daha iyi bilirsiniz Fethullah amca.
    0 ...
  1. henüz yorum girilmemiş
© 2025 uludağ sözlük