konya'ya bir gün bir ateist gelerek, mevlana ile yarışmak istediğini söyler. ateist, elindeki değnekle yere bir daire çizer. mevlana da, bunun ortasına bir çizgi çekerek, daireyi ikiye böler. ateist, daireye bir çizgi daha çizer. mevlana, dörde bölünen dairenin üç bölümünü işaretle kendi tarafına, bir bölümünü de ateistten tarafa gösterir. ateist, elini yere doğru sallar. mevlana da bunun tersini yapar. Neticede, mevlana, ateistin tespitiyle, tüm sorularına sessizce ama çok doğru cevap vermiştir.
Çünkü ateist, ilk hareketiyle "Dünya yuvarlaktır" demiş; mevlana da bir çizgi çizerek, "Ortasından ekvator geçer" demiştir.
ateist daireyi dörde bölünce, mevlana "Dünyanın dörtte üçü su, dörtte biri kara" demek istemiştir.
ateist son hareketiyle "Yağmur neden yağar?" demiş, mevlana da kendi hareketiyle, "Suların buharlaşmasından" diye cevap vermiştir.
mevlana'ya göre ise durum farklıdır; ateist önce "Bir tepsi baklava olsa" demiş; mevlana da "Yarısı benim" diye karşılık vermiştir.
Bu kez ateist "Dörde bölsek" demiş; mevlana da "O zaman dörtte üçü, benim" diye karşılık vermiştir.
ateist, "Üstüne, ceviz, fıstık eksek?" demiş, mevlana ise; "iyi olur ama küllü ateşte olmasın. Harlı ateş gerek" demiştir.
ya, işte böyle sevgili kardeşlerim. mevlana mı demişti, hatırlamıyorum gerçi.
