incildeki en etkileyici sözlerden biridir benim için ilk taşı günahsız olanınız atsın. hayat düsturu haline getirmeye çalışıyorum bir süredir ve bu sebeple üzerine yazmak istedim. hikayesini incilden alıntılayalım:
yuhanna 8: 1-11:
isa ise zeytin dağına gitti. ertesi sabah erkenden yine tapınağa döndü. bütün halk onun yanına geliyordu. o da oturup onlara öğretmeye başladı. din bilginleri ve ferisiler, zina ederken yakalanmış bir kadın getirdiler. kadını orta yere çıkararak isaya, öğretmen, bu kadın tam zina ederken yakalandı dediler. musa, yasada bize böyle kadınların taşlanmasını buyurdu, sen ne dersin? bunları isayı denemek amacıyla söylüyorlardı; onu suçlayabilmek için bir neden arıyorlardı. isa eğilmiş, parmağıyla toprağa yazı yazıyordu. durmadan aynı soruyu sormaları üzerine doğruldu ve, içinizde kim günahsızsa, ilk taşı o atsın! dedi. sonra yine eğildi, toprağa yazmaya başladı. bunu işittikleri zaman, başta yaşlılar olmak üzere, birer birer dışarı çıkıp isayı yalnız bıraktılar. kadın ise orta yerde duruyordu. isa doğrulup ona, kadın, nerede onlar? hiçbiri seni yargılamadı mı? diye sordu. kadın, hiçbiri, efendim dedi. isa, ben de seni yargılamıyorum dedi. git, artık bundan sonra günah işleme!
hikaye incilde birçok kez tekrarlanan bir olay. yahudiler, eski yasa (tevrat ve diğer yazılar) hükümlerinin isa tarafından kabul edilip edilmediğini görmek, doğrusu onu suçlamak amacıyla bu tür denemeler yapıyorlar. eski yasada zinanın cezası ölümdür. peki yeni antlaşma eski antlaşmayı hükümsüz mü kılmıştır? ikinci bir soru, yeni antlaşma ölüm cezasını kaldırmış mıdır? ikisinin cevabı da hayır.
öncelikle matta 5:17'de söylendiği üzre isa mesih geçersiz kılmaya değil tamamlamaya geldi. tamamlama sözcüğünü iki şekilde anlayabiliriz. birincisi, eksik olan şeye ekleme yapmak ve onu tamamlamak; ikincisi ise sonunu getirmek anlamında tamamlamak. peki bu sonunu getiren tamamlamak geçersiz kılmak değil midir? ilk bakışta öyle görünse de, ikinci noktayı açıkladığımda o şekilde olmadığı görülecektir.
peki yeni antlaşma ölüm cezasını kaldırmış mıdır (demektir ki eski yasayı yok mu saymıştır)? hayır. yeni antlaşmaya göre günahın bedeli ölümdür. (romalılar 6:23) her günahın bedeli ölümdür. tanrı öfkelenme. der (matta 5:22). trafikte ettiğiniz bir küfürden dolayı cezanız ölümdür. eski yasa ortadan kalkmamıştır. ikisi de tanrı buyruğudur. ancak tamamlanan bir nokta vardır ki o da isa mesihin ölümüyle gerçekleşmiştir.
hristiyanlıka göre isa mesih günahsızdı. günahsız tek insandı. ve ölümü hak etmeyen tek insan olarak bütün insanlığın günahlarını omuzladı ve öldü. daha sonra ölümden dirildi. ve böylece günahkar insanların tekrar ölmesine gerek kalmadı. tanrı insanları o kadar sevdi ki, biricik oğlunu verdi. öyle ki, insanlar ölmesin, sonsuz yaşama kavuşsun diye (yuhanna 3:16). böylece eski yasa da yeni antlaşma da ayakları üzerine basıyor. görüldüğü üzre ikisinde farklı cezalar verilmiyor ve eski yasa yok sayılmamış oluyor.
kalplere dokunan hikayeye geri dönelim. kadın bir günahkar. ve eski yasaya göre öldürülmesi gerek. isa ise yargılamanın ancak tanrı tarafından yapılabileceğini ima ediyor ve ölümü hak etmeyen (günahsız) ilk taşı atsın (onu öldürsün, cezasını versin) diyor. ölümü hak etmeyen isa mesih hariç tek bir kişi dahi olmadığı için hepsi dağılıyor. isa mesih soruyor: seni yargıladılar mı? kadın hayır. diyor. çünkü hepsi ölümü hak ediyor. isa mesih müjde veriyor: ben de seni yargılamıyorum. yeni antlaşmanın, müjdenin en önemli noktasıdır. günahının bedeli ödendiği için insan, cezadan özgürdür.
tüm insanların bu sözü benimsediğini düşünün. artık ben buna uğraşıyorum. yanlış yere park etmiş bir araba sahibine sinirlenmiyorum, çünkü ben de yaptım. günaydın demeyen arkadaşıma ben diyorum, çünkü selamsız ben de girdim oturdum. bana kötülük yapan kişiye kin gütmüyorum, çünkü ben de kötüyüm. isa mesih günahsızken yargılamazken, ben günahlı halimle yargılayamam.