şu gün bakılınca getirilmesinde iki amaç varmış: ''fatih terim giderse mancini gelir, nedir yani?'' diyebilmek, bir de tabi ya tutarsa diye.
şu gün bakılınca gitmesinin tek sebebi var: misyonunu tamamlaması.
mancini, ancelotti, mourinho, van gaal... bu adamlar işi bilen, realist, köşeli adamlardır.
mancini iyi niyetiyle bir şeyler başarmak isteyen, işine aşık bir adamdı. ama mevcut şartlar altında türklerle de yapamayacağının farkındaydı.
kalmanın zarfını da attı aslında. burda başaramadıkları vardı, hırsları vardı ve egosu tatmin olmamıştı.
ama yönetim türklerle yapamadığını ve yapamayacağını anlayınca ''ffp sinyor, transfer falan yapamayız, bence gitsen daha iyi'' diye salvo attı.
aysal işin astarının yüzünden pahalıya çıkacağı duygusundan ziyade, bi 20 milyon daha yatırdığında, bi 20 milyon euronun daha yanacağını gördü.
bu süreçte aslında olanı biteni bayağı düşündü de. ve herkesin tahmin edebileceği gibi şu sonuca vardı:
''ulan bunu şimdi göndermesek, 11.haftaya kadar zorla göndertirler. 5 milyon euro da para alıyor.
bunu gönderir, hem daha ucuzunu bulurum, hem de vizyonda değişiklik yaparım... zaten şampiyonlar liginde elle tutulur bir şey olmayacağı belli, içeri bakarız. yıldız muhabbeti falan da var. getir mustafa denizli'yi 2 milyon euro'ya iş bitsin.''
dedi muhtemelen.
e giderken de hem terimciler azalmış, hem de terim'e cephe alınmaya başlanmıştı. bir yandan da mancini bütün taraftarın tepkisini emmişti.
kısacası mancini aslında ünal aysal'ın can simidi oldu.
2.5 milyon euro'ya prandelli geldi. yine kimse doğal olarak aysal'a ağzını bile açamadı.