saat 03.33 : duştan yeni çıkmıştım. soğuk sular serinletememişti düşüncelerimi. yıkayamamıştım kirlenen düşlerimi , ertelenen hayallerim sabun köpüklerinde kalmıştı ve şampuana eklenen su kadar eğreti idi hayatıma giren her yeni insan. kendimden kaçmak için durmadan birini alıyordum hayat denilen oyun çemberime ve her zaman hapsolan ben oluyordum hiç çıkışı olmayan çemberimde. kendinden kaçamıyordu ki insan ve hiç beklemediği anda yakasına yapışıyordu vicdan. düşüncelerim deli ediyordu ah elektrikli sandalyeler kesin benim düşüncelerim için icat edilmiş olmalıydı. benim bunlardan bir çıkış yolum olmalıydı kaldı ki zaman denilen klişeye sarılmayalı çok olmalıydı.
saat 03.42 : sallama yaptığım elma çayımın poşetini kaşığa sararak çıkardım masamdaki üzeri yazılı karalama kağıdımın üzerine bıraktım . elma çayımdan gözlerimi kapayarak bir yudum aldım.. http://www.youtube.com/watch?v=Xm98K2Y6ZSA
